Şair anlatıp dururdu
Hiç bıkmadan, usanmadan.
Kız kulesi derdi. Her dem
Efsaneyi hiç bozmadan…
Geçmişten gelen öykü de.
Kandiller alev alev
Simsiyah bir kristal kubbe gökyüzü
Dualar ellerde avuç avuç
Saygı her yerde
Aynı dualar ayrı dualar
Bir umut şimdi
Esen rüzgarda
Bir dalın,
Ağır, ağır
Sallanması gibi
Kırılmaktan
Korkmakta var içimde,
Bilmek isterdim.
Kaç yıldız aydınlattı
seni geceleri?
Kaç yıldız kaydı?
Senden sonra…
Kaç kar tanesi
Yüzümüz
ya bir kapının
önüne dönük,
yada ardına…
Bir kaçışmı, bir dönüşmü?
Yaşamak istediğimiz…
Sabaha çıkar
bütün karanlıklar.
geceleri yaşanır
en zor yalnızlıklar…
Gecenin sesi
Hüzünlerim renklerimde
Bilindik sırayı götürüyor anlamları
Yemyeşil ağlayan gözlerin belleğimde
Hiçbir şeyin ucundan
O yalınlıkla tutamadık tertemiz beyazları
Bir siyah istiyorum her şeyi örten
Şehirde sönen ışıklar
kelimelere yükler seni,
en çok gönlüme.
Şehirde sönen ışıklar
bir şiirde getirir seni,
kalbimdeki heyecana
Kar taneleri gibi
Ağır ağır
Çoğalmalı duygular
Bembeyaz olmalı
Ve kirlenmemiş
Gönülden gelmeli
Kim yüklendi,
Kim?
Yılların ağırlığını
Beyaza çalan saçlarına?
Yorgun omuzların mı?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!