Türkiye de her şey, başlı başına tabu;
Nasıl dindarlık, nasıl Atatürkcülük bu...
Artık ikisi de özgürdüler;
Havada kuşlar kadar.
Bir birine bakıp güldüler,
Sonra sevinçten ağladılar.
Tamı tamına on-üç sene,
Gönül dalını kırdılar;
Düzeltmez onu dil bile.
Can elmasımı çaldılar,
Pazarlıktayım, şimdi Azrail ile...
Sevdiklerim vurdu önce;
Ruhum yaralı,
Bahtım karalı,
Geceleri uykusuzum;
Sen karşıma,
Çıktın çıkalı...
Şu bizim doktor,
Alem kız canım!
Eli yüzü güzelce,
Üstelik hanım hanım.
Geçen almış eline,
Şu bizim ihtiyar,
Oturmuş aynı yere.
Taşıyamıyor ayaklar,
Yaşlılık, ne çare.
Ağarmış bembeyaz,
Daha yeni ayrıldık;
Seni unutmam için,
Birazcık süre...
Hemen arıyorsun,
Tam kalbim,
Unutmak üzere...
Karımı toprak aldı,
Oğlum ise içerde.
Görür müyüm bilmiyorum,
Herşey gelir geçerde.
Sanırım tükendim,
Osmanlıdır benim soyum,
Anlatsam sığmaz satıra.
Ne çabukta unutuldu,
Son destan, son hatıra.
Üç kıtada, yedi iklim;
Millet baktı diye çıplak etine,
Sen şöhret kattın, şöhretine!
'Şöhret, afettir...Hz.Muhammed (sav) '
Biz onun sadece şiirlerini değil, kendisini de çok seviyoruz...