Nilgün Acar Şiirleri - Şair Nilgün Acar

Nilgün Acar

Sürüklenmek kül renkli günlerin peşinde
herşeyi acımasızca yalayıp yutan
korkunç karadelikleri içimde taşıyarak
ve boşluklara kayarak
yaşamak
soluk alıp vermek bile değil

Devamını Oku
Nilgün Acar

Ne olur beni her an biraz daha öldürme
sen yaratmıştın verdiğin hayatı çok görme
söyleyemiyorum ben derdimi hiç kimseye
bekliyorum belki bir gün güldürürsün diye

Nilgün ACAR 23.12.1976

Devamını Oku
Nilgün Acar

Seni sevdim
sessiz çağrılarına yanıt vererek
herşeyi bilerek
bir an bile pişman olmadan
çığlıkçığlığa bağırdım
insanız insan

Devamını Oku
Nilgün Acar

İncecik bir çocuk sesi
çığlıkçığlığa patlar kulaklarımda
kökü zamana dolanmış
odalarda tutsak
ruhu boy boy duvarlarda

Devamını Oku
Nilgün Acar

Güzel dünyanın güzel insanları
yeni yılınız kutlu olsun
siyahlar olsa da yaşamınızda
karanlıkları ışığınızla kovun
acılara mutsuzluklara yenilmeyin
güneşli yağmurlara dönüşsün gözyaşlarınız

Devamını Oku
Nilgün Acar

Tepeden tırnağa
sevdasın
yaban gülüm
kuşların dillendiği
kelebeklerin seviştiği
gözlerinde güneş

Devamını Oku
Nilgün Acar

BAHARI YAŞAMAK

“KAR TANESİNİN YÜREĞİNDE BAHARI DUYUMSUYORUM”Demiştim bir şiirimde.Artık,kar taneleri uzakta.Doğa gerçekten,tepeden tırnağa bahar kesildi.Bir şölen,bir cümbüş ki,katılmamak olanaksız.Katılıyorum olanca varlığımla.Kocaman bahçemizde dolaşırken,yüzümü güneşe doğru tutuyorum.Kapatıyorum gözlerimi.Rüzgarın okşayışları saçlarımda,tenimde.Amansız iki sevgili güneş ve rüzgar.Çaykovski’yle dansederken.Sevgililerimin kollarına bırakıyorum kendimi.Ne kadar şanslı ve mutluyum diye fısıldıyor ruhum.Yakalamak,anları.Karışmak,akıp gidene.Bırak be Çaykovski.Seninle dansedeceğim derken,yazamıyorum bu yazıyı.Bu nasıl çılgın bir coşku böyle? Sanki fırlayıp kalkacağım sandalyemden.Off var ya,ne harika olurdu.Kaçar giderdim buradan.Hala kışkırtıyor Çaykovski.Mucizeler bende.Tüm zamanlarım bahar benim.Çılgın,isyancı,hep yeniden yapan.Ağlayışları sele dönüşse de bazen.Üretken,bereketli,yaşam oluşturan.Sevgi,hep sevgi.
Beton delen çiçekleri var,eğer ayrımsayabiliyorsanız.Kardelen değil.BETONDELEN.Onca toprak varken,inadına-inadına,taşların arasından fışkıran.Apansız da,çıkıverirler yolumun üzerine.Özellikle arar bulurum da.Sonsuz bir saygıyla,el pençe divan dururum önlerinde.Uzun-uzun,dakikalarca seyrederim.İçsel sesimi de yollarım.Gerçekten konuşurum da onlarla.Beni duyacaklarını,anlayacaklarını bilirim.Duvarın dibinden çıkmış,adını bilmediğim bir ot.Dalının ucundaki hercai renklerdeki çiçeçiğini,uzatıvermiştir yolun ortasına.Hiçbir şey düşünmez.Yalnızca varolmaktır amacı,süresini bilmediği bir zamana dek.Şaşkın,hayran kalakalırım öylece.Soyut öpücüklere boğarım.İncinir diye dokunmam.Arılara,böceklere bırakırım o işi.Onlar usta.Alacaklarını alırlar,vereceklerini verirler.Geçinir giderler.BETONDELEN’lerim proleterdir.Günübirlik ya da mevsimlik yaşarlar.Serçeciklerim gibi,en sevdiklerimdir onlar da.
Evet,Serçeciklerim.Kışın en zorlu koşullarında,ölüm pahasına bile olsa,asla göçetmezler başka yere.Dibe vurduğum tüm kötü zamanlarımda.Minik bir serçe,şiddetli bir tokat yapıştırır ruhuma sesiyle.Sanki ayaklarımdan tutar,baş aşağı silkeler beni.Utançla,”ÖZÜR DİLERİM”derim.Büyük bir bilgelikle,hoşgörür.O,cıvıldamasını sürdürür.Şarkılarıyla teşekkür eder yaşama,doğa anasına.Hele baharda,bir araya geldiklerinde.Çılgın bir beste yarışı başlar aralarında.Sessizce ve sonsuz bir hazla dinlerim.Asıl onlar,minik proleterlerimdir benim.En sevdiğim kuşlardır.Onurlu ve özgür.
Çok sesli,çok renklidir bahar.İnsanlara,çığlık-çığlık böyle yaşanması gerektiğini haykırır.Ama kim duyar? Kim yanıt verir? Yağmurdan,güneşten kaçarlar,sokakta yakalansalar.Oysa dosttur,kardeşimizdir doğanın her parçası.Bütünü bozan,tuz-buz eden de insandır.Olmadık koşullarda,olanaksızı yaratan da.Olanaksızlık yoktur ki zaten.Yeter ki,taa içinden istesin.İSTESİN ARTIK İNSAN.KATILSIN BAHARA VE ALABİLDİĞİNE YAŞASIN,Y A Ş A T S I N…

Devamını Oku
Nilgün Acar

GÜNLÜĞÜMDEN – 15?
Of Tutku, oooof of.Çok mutsuzum. Çok üzgünüm. Kolum-kanadım kırık. Bu kadar üzülmeyi hak etmedim ben.
Sabahleyin, Belediye başkanının kalem müdürü aradı beni. Standımın fotoğraflarını göndermişler onlara. Çok büyük olduğunu, kabul edemeyeceklerini söyledi. Ayrıca: Otobüsün, beni istediğim zamanlarda götürüp-getiremeyeceğini. Belli bir güzergahı olduğunu da ekledi. Sanki gezmek için istiyorum. Benim evim de çevreyolunda ve cadde üzerinde. Köşeden alıp, yine aynı köşeye bırakacak. Kolay bir yer.
Bu otobüs, biz engelliler için değil mi? Ben de Alanyada yaşıyorum ve o otobüsten yararlanmak, benim de hakkım. Üstelik, sadece işe gidip-gelmek için istiyorum. Otobüs, bize göre dizayn edildiğinden Ona inip binmek çok kolay. Taksiye maddi açıdan yetişmem olanaksız. Hem de, inip binmek çok güç. Ve akülü sandalyemi, taksiyle götüremem.
Ağlıyorum Tutku’cuğum. Kendimi çok kötü hissediyorum. Çalışmayı seviyorum. Zaten zorunluyum da. Kendi ayaklarımın üzerinde durmaya Kimseye yük-sorun olmadan, tek başıma hayata tutunmaya. Onurumla,tertemiz yaşamaya çalışıyorum. Ama beni aşan, olmadık sorunlar çıkıyor. Yaşamak, kezlerce kat daha güçleştiriliyor.
Böyle olmamalı Tutku. Çaresizliği, köşeye sıkıştırılmış duygusunu sevmiyorum. Bakalım ne olacak? Aklıma, başka yollar geliyor. Biraz daha bekleyeyim. Soluk aldığım sürece, savaşımımı sürdürürüm. Ç AL I Ş M A M G E R E K. Hem kendim, hem de iki aile için.

Devamını Oku
Nilgün Acar

GİTME BEBEĞİM
Pencereden dışarıya bakıyorum.Buruk bir gülümseyiş gibi gökyüzü.Rastgele fırça darbeleriyle çizilmişcesine ak bulutlar var,ince ince.Güneş ışıldıyor,bulutların arasından.Hırçın bir rüzgar salınıyor,savuruyor önüne geleni.Açık kalan kapıları çarpıyor hırsla.Çığlık çığlığa üflüyor soluğunu.Başımdaki kulaklıktan,sızım sızım keman sesleri doluyor kulaklarıma.Kemanı çok severim bilirsin bebeğim.Gözlerimi kapatıyorum ve keman notalarını,ruhuma dolduruyorum.
Kalbim ağrıyor.Kalbim artık hep ağrıyor can.Sanırım,bunca yükü taşımak istemiyor.İsyan ediyor,göğsüme,sırtıma,koluma vurduğu darbelerle.Boşveriyorum.Aldırmıyorum ona.Her an,seni düşünüyorum bebeğim.Hayatımda kimseye,GİTME demedim.Ya acımasız dayatmalarla.Ya da denediğim tüm yollarla olmuyorsa? Götüremiyorsam? Beynimde,yüreğimde bitmişse? İpleri koparan.Kapıları çarparak veya sessizce kapayarak.Gemileri yakarak.Ve asla pişman olmayarak.Çekip giden hep ben oldum.Arkasından koşulan,gitme ne olur? denilen bendim.Anneme bile,seni çok seviyorum.Ama gitmek istiyorsan git.Ben kendi acılarıma razıyım demiştim.Düşünüyorum da,sürekli göçebe bir hayatım oldu benim.Hem hayatın dayatmaları,hem de kendi seçimlerimle.Ne yapayım? hiçbir yere,hiç kimseye ait hissedemiyorum kendimi.İstediğimce olmuyorsa bir şeyler,değiştiriveriyorum işte.
Hayatımda ilk kez,sana yalvarıyorum bebeğim.Ne olur gitme.Sen benim birtanemsin.Gerçekten,sensizliğe dayanamam.Ardından,yüreğim durmazsa eğer? Kesinlikle,beynim iflas eder.Aklımı yitiririm.Ya bir odaya kilitlerler,çığlıklarımı susturmak için iğneler-ilaçlarla uyuturlar.Ya da,sonsuza dek ben susarım.Varlığımın hiçbir anlamı kalmaz.Ben,sana endeksliymişim de,haberim yokmuş.
Annemin karnındayken,gelişini beklemiştim.Nasıl geleceğine dair anlatılanlara inanmazdım.Çok mantıksız,saçma gelirdi ve yalan olduğunu anlardım.İçin için gülerdim.Sen annemin karnındaysan? Leylekler-melekler ya da çingeneler getiremezdi seni bu dünyaya.Bir şekilde gelecektin işte.Bir sabah,babam bizi teyzemlere,annemi de hastaneye götürdü.Sen gelecekmişsin.Birkaç gün sonra,hep birlikte evimizdeydik.Annem,AL,BU BEBEK SENİN.Demişti.Bize geldiğinde,ben hep anneannemle yatardım.O gece sen ağladın.annemle,anneannem yanına gittiler.Çok şaşırmıştım.Bebeğim neden ağlıyordu? O kadar küçük ve çaresiz görünmüştün ki gözüme.İçim sızladı,ben de ağlamaya başladım.Anneannem,ne oldu? diye sordu.Bebek ağlıyor dedim.Bebekler ağlar,sen sus dedi,sustum.Konuşamadığın için ağladığını anlamıştım.Diğer kardeşim umurumda değildi.Gelişini anımsamıyordum.O hep vardı.Ailenin,sülalenin prensesi bendim.Herkes böyle söylerdi ve gerçekti.Ne dersem? Ne istersem? yapılırdı anında.Benim bebeğim,prensesim sendin.Birlikte büyüdük bebeğim.Hep seninleydim.Annemin ve hayatın armağanıydın bana.O küçük sobalı evde,annem seni bana bırakıp giderdi işi olunca.Sana en küçük bir zararın gelmeyeceğini bilirdi.Anneme hayranım.Nasıl güvenirdi bana? Oysa,ben de küçüktüm.Ama sadece yaşım küçüktü.Başka yönlerden kocamandım.Ablaydım ben.Sobaya gitmemen için,seni çeşitli biçimlerde oyalar,yanımda tutardım.Yürüyemiyordum,arkandan koşamazdım.Aklım vardı.Seni yanımda tutmam gerekiyordu.Hiçbir şey olmazdı sana.Kucağımda öğrendin okuma-yazmayı,matematiği.Seni hep ben ders çalıştırırdım.Sınıflarını,iftiharla geçerdin.Öyle mutlu olurdum ki…Ortaokulda ve lisede,komposizyonlarını,ben yazardım.Sonradan,arkadaşım ve yol göstericim olan,öğretmenin Adnan YÜCEL’e,biliyor musun? Sen aslında bana not veriyordun dediğimde.Gülümsemişti.Liseye giderken bile,geceleri seni koluma yatırır.Tamamen o anda uydurduğum masalları anlatırdım.Parmaklarım alnında,yüzünde dolaşırdı.Sen isterdin,ben de anlatırdım.Sevgiyi,sıcaklığı anlatırdık birbirimize.Bir gün uçacağını,kendi yuvana gideceğini bilirdim.Gittin bebeğim.Bu gidişin doğaldı.Ben de gittim evden.Yaşam koşulları bunu gerektiriyordu.Seninde bebeğin oldu.Kopmuyorduk.Sonra,senin yaşadığın ve benimde düşlerimin kenti olan İstanbul’a geldim.Artık,daha sık birlikteydik.Bayramları ya da yazı beklemiyordum seni görmek için.Birlikte olduğumuzda,ne kadar mutlanırdık.Paylaşımlarımız,çok fazlaydı.Sıradışılığımı doğal bulur,beni anlardın sen.Ve bizim sevgimiz bambaşkaydı.Güzeller güzeli,biricik bebeğim.Şu kanser illetli,seni göğsünden vurduğunda.Hayatımın en büyük darbesini yedim sanki.Seni korumaya gücüm yetmemişti.Haksızlıktı bu.Sen bir melektin.Ameliyatın,kemoterapin,radyoterapin sırasında.Yemin ederim senden çok,ben acı çektim.Kimselere anlatamadım.Anlatsam ne olacak be can? Hiçbir söz beni avutamaz.ACI ANLATILAMAZ.SADECE YAŞANIR.Ve ben amansız yaşıyorum bu acıyı.Gündelik ve hayattaki görevlerimi yapıyorum.Tüm varlığımla ağlarken,gülüyorum insanlara.Seni dokuz aydır göremiyorum bebeğim.İstanbul’un bir ucunda sen,diğerinde ben.Gelemiyorum sana.Birazcık ta,seni o halde görmeye dayanamam diye,hep bahaneler buluyorum gelemememe.Daha bir ameliyatın var.Lütfen diren.Şu hain kanseri yen ne olur.Hep dua ediyorum iyileşmen,senin acını görmemem için.Bebeğim,olanak olsa? Canımı-kanımı-sağlığımı,tüm ömrümü sana veririm.Bir an bile düşünmem.İçimde,sürekli yaşadığım,korkunç bir korku var.Ben ki,hayatımda korkuyu bilmedim.Deli-dolu yaşadım hep.Ama seni kaybetme korkusu,öyle bir şey ki,anlatamam.Telefonun açılmasa,soluğum kesiliyor.Baharlar senin.Geçen bahar,doğum gününü birlikte kutlamıştık baş başa.Senin doğum günlerini,sonsuza dek kutlayalım.Allah,acını bana göstermesin.Ne olur,beni bırakıp gitme bebeğim.OLUR MU?
Nilgün ACAR

Devamını Oku
Nilgün Acar

Duyuyorum taa içimde benliğimde
görüyorum onu gözlerimin beebeklerinde
saklıyorum onu kalbimin en güzel yerinde
dağıtıyorum onu ışıltılı tebessümlerimde

Nilgün ACAR 20.07.1975

Devamını Oku