Saymadım,kaç kere özlediğimi
Bir kere de seni bulsun sevdiğim
Bilir misin nasıl gözlediğimi
Bu hasreti kim ne bilsin sevdiğim
Ya sabır taşını ezer dururum
Riyâkâr neşeli, virân diyârda
Toz duman geceyi düzledim şimdi
Nedendir,hâfızam,aklım, ağyârda ?
Dünya firâkına sızladım şimdi
Acılar üreten nice depremden
Sustu âh-u feryâdım,velvele-i efgânım
Sessizlik en kudretli sestir,duyabilene !
Suyu aziz bilene okyanusdur giryânım
Asfalt yorgun, hüzünler sanki tanıdık geldi
Ses,öyle tanıdık ki hâlen unutulmuyor
En ağrıyan yerimden sandım,uzaklaştılar
Koca bir çıban gibi, üstüne yatılmıyor
Havada yıldırım, bulutta şimşek
Türk'lüğüm vallâ sen ne güzel şeysin
Göynümde patlayan bir deli fişek
Misâli, sesini tüm dünya duysun
Urallardan esen Türk havasına
Köyüne iline can kurban olsun
Vey'in ırmağından Hakk davasına
Yürüyen çilene can kurban olsun
Darbımesele koşan dorulardan
Şu dört duvar arası kirlenmeyen ne mi var ?
Bulmak çün,yükselirim şiir miraçlarıma
Enginleşir fırtına,kırılır zâlim duvar
...Asaleti kararım sevdalı harçlarıma
...Yine takılıverdim ,deli tay saçlarıma
Götür meni Hazar'a, goy ağlayım Aras'a
Götür,başı dumanlı Türkistan'a, Kafkas'a
İndi küsmesin,aman, ulduz bana, ay bana
Gökler dertler dökmesin, onbin yıllık mirasa
Döne döne kasırga olsun növbet tuğları
Sınırları uçsuz ülkü gibi mi
Unuttum... Sevgini hatırlat bana
Türkçe sevdalanan türkü gibi mi
Unuttum... Sevgini hatırlat bana
Yüzlerce, binlerce lügâta baktım
Nasıl türkü söylerim bu karışan ayakla
Ezgim dış yüzümde ağlıyor dindirin beni
Şiirleri sormayın , huzursuz kaç uyakla
Acılar çeken şu notadan indirin beni
HOCAM SİTEMİZ KAYIP OLDU...