Bir derinlik sarsın destan içinden
Kuşlar çıkagelsin dağ ötesinden
Masivayı yarsın mestan içinden
Düşler çıkagelsin bağ ötesinden
Dökülsün irice zemin üzeri
Cümlem fedâ ise Türkçe sözüme
Bir sevda yolunda saza düşmüşüm
Çoban kavalından, bir bak özüme
......Gönlümün diliyle töze düşmüşüm
......Yürek bacasından köze düşmüşüm
Nûrunla aydınlat, yanımda ol Râb
Her kör bakan gözün miline düştüm
Apaçık , ruhumda kanımda ol Râb
Kızgın demirlerin yoluna düştüm
Yoldaki akıllar, karmakarışık
Saatin sarkacının sağdan sallanan kolu
Zamanı dolaşırken, soldan düştüm geceye
Sola koşuşturunca tutmadı vâktin eli
Kale gibi örülü yoldan düştüm geceye
DÜŞÜNSÜN
Zevk veren her yanışta yeniden doğuş nedir
Binlerce pervaneyi sezenler de düşünsün
Gönle oturmak için, hayra sererken sedir
Aşka bağdaş kurmaktan bezenler de düşünsün
Bir ülkünün izini çizerken kutlu kalem
Acun başına göçer, konuşmazsan Gülnihâl
N'ola deme...bin kahır,peşinde binbir ünlem !
Eğer Türk'çü aklına danışmazsan Gülnihâl
Otağına kan getir, toparla ahaliyi
Yollar boyunca düşünen yanım
Nedense zirveye takılır, bir bir...
Puslu dumanına ben ki mihmânım
Başımda bulutlar bükülür, bir bir...
Soruyor bu şair,kalem elinde
Vatanı seven ne yapmaz Erzurum ?
Bozkurt yuvası dadaş ilinde,
Ata mirasından sapmaz Erzurum
Kale siperinde bir, er olmayı
Dalma gözüm hâ bundan sonra, durup dururken
Ânbeân karanlıklar, demine çekiliyor
Ay ışığına esir düştü göz kapaklarım
Her turna katarına bakışım takılıyor
Bırakın dört bir yönden şaha kalksın yalnızlık
Kanlı parkayla Resûl otağına düştüm ben
Hilâle yükselirken görmezsiniz siz beni
Ayyıldızın önünden nûr kundağa koştum ben
Ezân bayrak uğruna 'şehit' diye yaz beni
HOCAM SİTEMİZ KAYIP OLDU...