Şu koca dağlara gün vurunca,ben
Eğilip, yere diz vurdum belki de
Dokuz tuğluk Hân'ım,tuğ çekince ,ben
Dizginsiz ve fikr-i hürdüm belki de
Gönlümün şâh yayında gerilen Türk Milleti
Dayatma kabul etmez, esarete bakamaz !
Töre Hân'dan Atatürk'e yazılmış dört yanı
"Vatan Bölünmez " deyip, zalime diz çökemez !
'Canını aşk yoluna vermeyen aşık mıdır?'
Yunus'un sözüyle 'Dahi çabuk er gerek' diyen derde düştüm ben
Sakın benden yönünü bilmeyen acunda yürümemi istemeyin
Yuvarlandığım kendi gökyüzümde
Dolanıp duruyorum...
Gürültülü sözcüklerdeki yorgunluğumu
Sesin şu buğusunu bilir misin Gülnihâl
Buz gibi sancıları çözüyorum şu ânda
Sopsoğuk bir gecede,şu cama zikrettiğim
İsmini hohlayarak yazıyorum şu ânda
Yeryüzünün Türk'çe fetih rüzgârı
Dolu dizgin dağa taşa tur atar
Tur attıkça vurur nalın ılgarı
Ebedi cedlerden bol düstûr atar
Bir Kaşgâr sabahı uyanmak ,âh,âh !
Uyanan kim bilir, ne sevda yaşar ?
Türk'ün sevdasına dönerken semâh
Himmetli huşûyla Semerkant coşar
Böyle bir sabahın, seher demleri
Otağları kurup tayı yorarken
Oba oba ata bindim bir zaman
Oğuz'u, kopuzda telde ararken
Koşuk, sav, saguyla sindim bir zaman
Kaşgarlı Mahmut'un Türk kitabında
'Sevmek ; insanın yüreği kadardır '
Ne bileyim ? Böyle derdim bir zaman
Bozkır, hilâlince kuşattığında
Bin yıllık hecemi verdim bir zaman
Bu Aşka Mim Koydum,şimdi Mim Vakti
Çiçek gibi kokar hasretin rengi
'Özledim' demenin şimdi tam vakti
Var mı yürek içre özlemin dengi
Bu da, meczûp hâlin şimdi gam vakti
Gecelerden şu,en uzun gecenin
Derin karanlığa bakışı başka
Öyle bir bakış ki, ağ bulutların
Mor perçemli dağa çöküşü başka
HOCAM SİTEMİZ KAYIP OLDU...