Bilge mi,aksakal mı,aşık mıydı,ârif mi
Çok söz var amma hepsi birden 'soru' gibidir
'Lisan-ı tarife'de tanım mıydı,târif mi
Çok söz var amma hepsi birden 'biri' gibidir
Şu ömrümün alnına kurulan çatılarında
Biçimsiz tasaların zihni koşar yâ...aman hâ!
Bazı geliş gidişler saklanır kuytularında
Tavan arasında bin hüzün coşar yâ ...aman hâ!
Şu özüme düşeli vazgeçmem senden
Yüreğimi kaz da kür beni şiir
Yelkovan,akreple al beni benden
İçimdeki tözde kur beni şiir
Kendimle var olmak,kendimde kalmak
Gevherler damlarken aşk katresinden
Ağular içenler kimdi anladım
Hem anladım hem de duydum sesinden
Çün, sözler çiğ idi, hamdı anladım
Arz-ı hâlim dedim, başladım söze
Şükr'olsun, bugüne geldim yârenler
Turan ateşiyle sineden saza
Çalan tezeneyi bildim yârenler
Yayını ger, erdem vursun faş etsin
Eğme boyun, çağır er meydanına
Soysuz gelmez ise sana kaş etsin
Besmele ile gir şer meydanına
Tuğ diker gibi geçer, dik dağların önünden
Ovalara bağlara fermân olur, o, bir gün
Dört nala nâra atıp şaha kalkan yüzünden
Her Türk'ün simâsına dermân olur,o, bir gün
Hışm ile bağrıma vurdum ansızın
Turnalar çığrışıp,geçti üstümden
Uçarken, kondular durgun sulara
Hemişe lütfûnu yaşattı bana
Dağ,ova,bayır, dizgin salarak tepişiyor
Meydanda sakın ola kimse haddi aşmasın
Yollara ferman deyip, yağız atlar kişniyor
Bozkırın töresiyle nalın sabrı taşmasın
Behey koca derviş ! Senin cemâlin
Lütuf imiş bana, ben az bilirdim
Er elini tutmuş gönül ahvâlin
Billâ bilmez idim ,biraz bilirdim
Evvelden, sardığım hırkayı bildim
HOCAM SİTEMİZ KAYIP OLDU...