sabaha karşı,
manevra yapan
güzergahı belli
nöbetçi trenin
yol isteyen düdüğü.
erkenden kalkmışız
dün gece
rüyamda
oyuncak bir kedi yaptım
dört tekerli.
gozleri maviydi
dudakları mosmordu
kapandı
güneşin önü.
rahatladı
sözcük yüklü bulutlar.
ağırlaştı
uçurtmanın kuyruğu.
aylardan eylül,
günlerden perşembe,
eylül ortası.
yine bağ bozumları
yine sürpriz cemreler..
güz
sabah sabah
salına salına
salı kedisi geldi miyavlayarak.
elimi uzattım
avucumdakilerin hepsini yedi.
sonra kuyruğunu sallayıp
(sanma) yın ki
herşey sona erdi,
unutuldu,
kapanınca
gülümseyen gözleri.
hissedebilen,
siyah saçlı
kara kaşlı
çift taçlı
iki başlı
güzel bayan.
yarı insan
sabah rüzgarı
okşarcasına
gelir geçer
küllerin üzerinden,
ateşli
bir öpücük kondurur.
şakaklarında,
sümüklü böceğinin
bıraktığı
yaldızlı izler.
gözlerinde
yosunlaşmış bakışlar,
iskelenin karşısındaydı
Niyaz apartmanı.
yosunla karışık
fesleğen kokuyordu balkon.
çirkin bir karga öttü
denize karşı.
Üstat; birbirinden güzel bu yapıtları, sanal alemin gizeminden kurtarıp yapraklar üzerinde ölümsüzleştirmeyi hiç düşündünüz mü? .. Sözcükler, mısralarınızda can bularak adeta vals yapıyor...Piştiğiniz, mısralarınızda açıkça görülüyor. Hatta, hatta yanıyorsunuz! .. Bence adınız artık Türk Edebiyatı ...