haklıyım sanıyordum.
hiç te öyle değilmiş,
karşı kıyıdan bakılınca.
suç biraz bendeymiş,
biraz da karşı kıyıda.
keşke boğaziçi olmasaydı
şimdi olsa,
Karadeniz kokan
mis gibi,
kara lahana çorbası.
erişteli.
barbunyalı.
kıyıya
şimşir ağaçları arasından
sessiz sedasız inerdi,
mermer kaldırımlı
antik sokak.
mor salkımlı
1
binlerce
kızılderiliydiler,
çayırlarda
çığlık çığlığa.
daha
dün gibiydi...
kucağınızda
oyuncak bebekler,
badem gözlü
gamzeli
terli gecelerde
düşler görüyorum,
yastığım sırılsıklam.
taşlar arasında
tutunacak bir yer arıyor köklerim.
dokunamıyorum,
Kapsül patladı
Gümülcine gecesinde.
küheylan uzun uzun kişnedi
Kavala sokaklarında.
kurbağa vırakladı Varvara'da.
sesler yankılandı Drama dağlarında.
kabak çekirdeği
kabuğunun altında
karıncanın gayreti,
sahnenin önünde bekleyen
kedinin ısrarlı bakışları,
hiç biri etkileyemedi
huzur veren
bir pazar sabahı.
vakit erken.
arka bahçede
o kadar yer varken.
bank altında
beklemekten heykelleşmiş
balık tutan
telden adam,
devamlı sulara bakar,
bakar da
depremden kalan
Üstat; birbirinden güzel bu yapıtları, sanal alemin gizeminden kurtarıp yapraklar üzerinde ölümsüzleştirmeyi hiç düşündünüz mü? .. Sözcükler, mısralarınızda can bularak adeta vals yapıyor...Piştiğiniz, mısralarınızda açıkça görülüyor. Hatta, hatta yanıyorsunuz! .. Bence adınız artık Türk Edebiyatı ...