Faruk Erem demişti, idam bir cinayettir,
Adalet hatasıyla kaç insan ölmedi mi?
Suçluya ceza vermek elbet doğru niyettir,
Mahkeme idam deyip, sonra da salmadı mı?
Ülkemizde gençleri astılar sağdan, soldan,
Vatanını sevenin gönlümüzde var yeri,
Yürek gibi atandır İdlib şehitlerimiz.
Ruhuyla, anısıyla kucaklarız askeri,
Elimizden tutandır İdlib şehitlerimiz.
Dostlara güvendiler karanlığa daldılar,
Ramazan paylaşmaktır, dediler bölüştüler,
Kamunun kasasını soyanlar iftar verdi.
Haramı besmeleyle yediler gülüştüler,
Milletin anasına koyanlar iftar verdi.
Mafyanın Müslümanı varsılları doyurdu,
Faşizmin elleriyle bir ışık söndürüldü,
Muzaffer İlhan Erdost oldu o gün güneş, ay;
Sanmayın zorbalıkla yönümüz döndürüldü,
Yürekte yangın oldu yaşatılan her olay.
Aydınlık vermek için yanan mum İlhan Erdost,
Yetenekli sanatçı, bilinçli bir yurttaştı,
Kimseyle yarışmadı yalnız kendini aştı.
Yüreklere dokundu ezgiyle İlhan İrem,
Kadife gibi sesi sevenlere ulaştı.
Müzisyendi, yazardı, düşünürdü, ozandı,
İnanmak güzeldir ruhu besliyor,
Ama sen kıyana inanıyorsun.
Eğriler yalanla sözü süslüyor,
Doğruyum diyene inanıyorsun.
Yönü bizden yana çevir, diyorlar,
Adam kazansın diye planlar hazır gibi,
Tuzaklar kuruluyor bak inceden inceye.
Hırsına mahkum olan yetişir hızır gibi,
Olanlar görülüyor bak inceden inceye.
Yenilen pehlivanlar yeni güreş istiyor,
Bulunmaz Hint kumaşı sanan varsa kendini,
İnceldiği yerlerden yırtılınca gülüver.
Yerinde karar yıkar kurnazların bendini,
Burunları bir yere sürtülünce gülüver.
Adam kazansın diye planlar hazır gibi,
İnsanların hakları nereye saklanıyor?
Meydanlarda hesabı soranın hakkı kayıp.
Mücadele edenin sicili yoklanıyor,
Zorbalıklara karşı duranın hakkı kayıp.
Üreten kazanmıyor, tüketen kazıklanır,
Yetmiş yıllık deneyimim var benim,
Görüle görüle sürsün insanlık.
İnsanlığın ölçüsüdür ter benim,
Yorula yorula sürsün insanlık.
Doğaya saygıyı öğrenmek gerek,
Anadolu'nun ova köylerinde sobalarda, tandırlarda çoğunlukla kesmik (saman) yakılır. Toprak damlı evlerin bacalarından yükselen dumanların görünüşü ve kokusu, köylerimizin yaşayan yönünü uzaklardan duyumsamamızı sağlayan işaret fişekleri gibidir.
Anadolu'da bir izdir, bir sıcaklıktır saman dum ...