Gözlerimiz yaşlı deprem gözledik,
Ölmeden salâlar okuyan oldu.
Kimisinin güldüğünü izledik,
Enkazı gezerken şakıyan oldu.
Kurtarma Ekibi yarış halinde,
Deprem olur can gider, kadere kurban derler,
İnsanları kâr için öldürmek kader midir?
Hırsızlığı gizlemez dere yatağı yerler,
Demiri, çimentoyu çaldırmak kader midir?
Tarlalar arsa oldu, gökdelenler dikildi,
Felaket gelince şaşırıyoruz,
Önlemsiz boş geçen aylar deva mı?
Toplumdaki sabrı taşırıyoruz,
İtibar gözeten huylar deva mı?
Deprem ülkesiyiz başımız dertte,
Hastalık pandemik, ilaç endemik,
Virüsler her yerde, derman bir yerde.
Salgınlar bilime olmalı yenik,
Akıllar her yerde, ferman bir yerde.
Havalar kirlendi, sular kirlendi,
‘Bizim mekânlarda fuhuş var’, diyen,
Deyyus-u Ekber’dir tam da harfiyen.
Muhabbet tellalı söyler bu sözü,
Saygı değer adam demez katiyen.
Yerine yakışmaz hamhalat beyler,
Kitle iletişim aracı isen,
Türkçeye saygı duy dili kirletme.
Yabancı sözcükle büyümezsin sen,
Arı dili kullan balı kirletme.
‘Sosyal Medya Fenomeni’ ne demek,
Atatürk'e bir Fatiha yollamaz,
Yunan hayranına ziyaret yapar;
Fıtrat böyle, kahramanı kollamaz,
Başında fes görse şeytana tapar.
Güçlüye ram olur din bezirgânı,
Be hey dinci duy beni, kulağın bende olsun,
Bir işe yaramadın, keşke nafi* olsaydın.
Suçun tamamı senin, neden ki dinde olsun,
Yobaz olacağına, keşke sufi* olsaydın.
Kurnazlık karakterin, vartayı* atlatırsın.
Korona yüzünden dinozor olduk,
Evlere saklandık yok sanıyorlar.
Virüsten korunduk, yeni dert bulduk.
Açlıktan ölsek de tok sanıyorlar.
Yaşlısın diyerek arşivlediler,
Dış güçler sazları akort ediyor,
Makama dayandık batsın bu dünya.
Uykuya doymadık ömür gidiyor,
Zamansız uyandık batsın bu dünya.
Değişti dünyanın arkası, önü,
Anadolu'nun ova köylerinde sobalarda, tandırlarda çoğunlukla kesmik (saman) yakılır. Toprak damlı evlerin bacalarından yükselen dumanların görünüşü ve kokusu, köylerimizin yaşayan yönünü uzaklardan duyumsamamızı sağlayan işaret fişekleri gibidir.
Anadolu'da bir izdir, bir sıcaklıktır saman dum ...