Alta rezillikler bunalttı halkı.
Yukarda esiyor yalan rüzgârı.
Kör ile sağırlar inanır belki,
Ahkâmlar kesiyor yalan rüzgârı.
Başa taç olursa hırsızın hası,
Dokunan yanardı geçmiş zamanda,
Eski çamlar bardak oldu, su doldu.
Ne istese verilirdi her anda,
Şimdi kavuşmayan paralel oldu.
Beraber yüründü yağan yağmurda,
Yalaka kalemleri eskiden de tanırdık,
Hep yüksek tepelerde esmeye alışkınlar.
Birçoğunu gerçekten yazar çizer sanırdık,
Edebiyat raconu kesmeye alışkınlar.
Kuşbakışı görürler, uçmaya yerinirler,
(Aşık Mahsuni Şerif’i saygıyla anarak)
İnancı sömüren beyni yularlı,
Ordan sesimizi duyuyorsan yuh!
Hemi çok rahatlık, hemi de kârlı
Aylak bir köşede doyuyorsan yuh!
Bilim yuvasına yandaş dolarsa,
Bilenler değişir, bilgi değişir.
Zorbalar, âlime selam salarsa,
Bulanlar değişir, bulgu değişir.
Gerçek dokunursa yöneten güce,
Kendi Hak'ka yürüdü, sazı kaldı dünyada,
Mızrabı Veysel gibi vuranlara aşkolsun.
Hayatı sorgulayıp, hesabı dosta, yada,
Veysel gibi yürekten soranlara aşkolsun.
Gönül gözüyle gördü, duyduğunu anlattı,
Emek, barış, özgürlük davasıdır 1 Mayıs,
Bayram bilip meydana çıkana kutlu olsun.
İşçinin alın teri kavgasıdır 1 Mayıs,
Olaya yüreğiyle bakana kutlu olsun.
İsyan günü 1 Mayıs, emekçiye kıyana,
Anadolumuzun bakiri idik,
Saltanat rüyası gördük aldandık.
Kutsal davamızın şakiri idik,
Ne istedilerse verdik aldandık.
Ordumuz kumpasa geldi görmedik,
Dikenli yollarda koşup hoplarken,
Yandaşın açtığı arayı gördüm.
İnsanlar çöplerden ekmek toplarken,
Bin küsur odalı sarayı gördüm.
Ne kadar çok ise kolayca kanan,
Hukuka saygılı, işte ehilse,
İşte odur benim cumhurbaşkanım.
Geleni onayan noter değilse,
İşte odur benim cumhurbaşkanım.
Atatürk’ün makamına lâyıksa,
Anadolu'nun ova köylerinde sobalarda, tandırlarda çoğunlukla kesmik (saman) yakılır. Toprak damlı evlerin bacalarından yükselen dumanların görünüşü ve kokusu, köylerimizin yaşayan yönünü uzaklardan duyumsamamızı sağlayan işaret fişekleri gibidir.
Anadolu'da bir izdir, bir sıcaklıktır saman dum ...