Mana çıkarmada çok hassassınız,
Karşınızda ‘gülen’ varsa, manidar.
Başkası bayağı, siz en hassınız
Aranızda çalan varsa, manidar.
Polis, savcı, hakim neler yapıyor?
Sana inanmıştım, seni sevmiştim,
Bütün umudumu kırdın Adalet.
Seni varlığıma temel bilmiştim,
Mülkümü yerlere serdin Adalet.
Hilmi’nin oğluyum, bal gibi bayım,
Bir ayak Avrupa’da, birisi Umrelerde,
Lüks ciplere binerler, şimdi para onlarda.
Devire uymak moda bu gibi zümrelerde,
Zor gördü mü sinerler; şimdi para onlarda.
Villaları muhkemdir, surlarla çevriliyor,
‘Çocuk yap’ demişsin, emriniz olur,
Lakin avrat boyun bükmüyor inan.
İnsan bir iş etse cenabet kalır,
Başıma bir tas su dökmüyor inan.
Bize gaz verse de atılan nutuk,
Tanımı kolaydır yalın dillerle,
Bir ana kuzusu güldü Özgecan.
Mersin baharında hoyrat ellerle,
Kırıldı, yakıldı, soldu Özgecan.
‘Kadın eşit değil’ diyen utansın,
Yandaş medya kulvarında bir yazar,
Fırıl fırıl döne döne yazıyor.
Doğru yazsa hemen işitir azar,
Kaypak kaypak sine sine yazıyor.
Yüzsüzlük dizboyu, bilmiyor ayıp,
Mısır'da veda seksi, kanunla hak tanındı,
Yabancısı değilsin, sen onları bilirsin.
Kanunu çıkaranlar çok yakın ihvanındı,
Nekrofili ararsan yakınında bulursun.
Kefenle yürüyenler neyi sever bir düşün,
Sana çok güvendim, sevdim inan ki,
Umduğumdan başka çıkma Obama.
Özdeşleştim hemen seninle sanki,
Tensel farklılığa bakma Obama.
Bush’la uyumluyduk, tam aynı çapta,
Türk dili yeter bize Yunus Emre anlarız,
Osmanlıca, öykünen dillerin dili olsun.
Pir Sultan Abdal ile Karacoğlan dinleriz.
Osmanlıca, Sadabat hallerin dili olsun.
Karamanlı Mehmet Bey, ne demişti bir zaman,
‘Şecaat arz ederken sirkatin söyler’ bunlar,
Düşmanını yererken kendini ele verir.
Hoşgörüden, izandan, insanlıktan yoksunlar,
Değirmene su çalar, tarlayı sele verir.
Sözleri abuk sabuk, işleri yalap şalap,
Anadolu'nun ova köylerinde sobalarda, tandırlarda çoğunlukla kesmik (saman) yakılır. Toprak damlı evlerin bacalarından yükselen dumanların görünüşü ve kokusu, köylerimizin yaşayan yönünü uzaklardan duyumsamamızı sağlayan işaret fişekleri gibidir.
Anadolu'da bir izdir, bir sıcaklıktır saman dum ...