Ozansan sen doğruları,
Dizmelisin korkusuzca...
Halkı soyan uğruları*,
Üzmelisin korkusuzca...
Atatürk’ün hep izinde,
Benim maruzatım Muhterem Usta,
Tavrınızı hâşâ kınamak değil.
Saygısızlık etmem böyle hususta,
Amacım bilgiyi sınamak değil.
Tarihi çarpıtmak için birisi,
Uyanık gençliğe sabır yok sizde,
Bunu biliyorlar kızlı erkekli.
Biat geçerlidir kültürünüzde,
Onu siliyorlar kızlı erkekli.
Gençler gidip halka gavat demedi,
Kadın değerini anlatanların,
Söylenmiş en güzel sözüdür kadın.
Sevda ezgisini dinletenlerin,
Yürekten ses veren sazıdır kadın.
Sen onu ararken, bulur o seni,
Rahat görünsek de bakmayın dıştan,
Bunaldık, özümüz diken üstünde.
Tat alamıyoruz bahardan, kıştan,
Küllendi közümüz diken üstünde.
Kır atın altından tayı çaldılar,
Gösterişe düşkün hayatı vardır,
Her yerde en öne atılır gavat.
Şahsına münhasır fiyatı vardır,
İtibar uğruna satılır gavat.
Saçları, bıyığı boyalı olur,
Neye karşı çıktın, neye tarafsın?
Kime saldırdığın pek belli değil,
Tamam, ‘ilkelisin, temizsin, safsın’,
Lâkin bildirdiğin pek belli değil.
Kuyruk acısı mı, sendeki hiddet?
Olanları duyduğu yok sağırın,
Yetim hakkı türküsünü çağırın.
İşçiye, köylüye kızıp, bağırın,
Uyanmayan bunu ninni sanıyor,
Yetim hakkı böyle böyle yeniyor.
'Stratejik derinlik' boğdu Davutoğlu'nu,
Madem yüzme bilmezdi, neden daldı derine?
Düşmanlar uyguladı yazdığının çoğunu,
Bin türlü bela geldi sıfır sorun yerine.
'Yeni Osmanlı' dedi, ortam yüz yıl geride,
Baban su başında, kova senindir,
Doldur çekinmeden götür evladım.
Tarla, tapan, dükkan, yuva senindir,
Bildir çekinmeden götür evladım.
Adaletten korkma, düşünme damı,
Anadolu'nun ova köylerinde sobalarda, tandırlarda çoğunlukla kesmik (saman) yakılır. Toprak damlı evlerin bacalarından yükselen dumanların görünüşü ve kokusu, köylerimizin yaşayan yönünü uzaklardan duyumsamamızı sağlayan işaret fişekleri gibidir.
Anadolu'da bir izdir, bir sıcaklıktır saman dum ...