Ne vakit orkideli şehirler yorsa insanı, arka kapıdan çocukluğuna kavuşuyor olgunluk. Soğuk odalarda, pamuk yorganların altından, odun sobasında pişen ekmek ve portakal kabuklu ıhlamur çayı kokusu ile uyanışlara...
“Günaydın Diyebilmek Adına”
Avluda Yürüyen Gölgeler, Roman – Huri Çalışkan kaleminden,
çoğu insan, çocukluğuna ait izleri siyah boyalarla silmek ister. bazıları iyileşmek için yıllarca psikolog kapılarında bekler, bazıları ise sessizliğini kilitli sandıklara gömer. naftalin koymazlar, çünkü çürümesini dilerler, bazı anılar ancak çürüyünce unutulur sanılır.
Ancak Sıla öyle değildi. ayaklarına gelincik kokusu bulaşmıştı onun, hatta çocukluğunu cam bir fanusta saklamak isterdi. çünkü sevmenin rengini bulmuştu.
Avluda Yürüyen Gölgeler, Roman – Huri Çalışkan kaleminden,
Ne vakit orkideli şehirler yorsa insanı, arka kapıdan çocukluğuna kavuşuyor olgunluk.
Soğuk odalarda, pamuk yorganların altından, odun sobasında
pişen ekmek ve portakal kabuklu ıhlamur çayı kokusu ile uyanışlara...
“Günaydın Diyebilmek Adına”
Avluda Yürüyen Gölgeler, Roman – Huri Çalışkan kaleminden,
Sigaranın azaltamadığı acılara aşk mı denirdi?
Avluda Yürüyen Gölgeler, Roman – Huri Çalışkan kaleminden,
çoğu insan, çocukluğuna ait izleri siyah boyalarla silmek ister.
bazıları iyileşmek için yıllarca psikolog kapılarında bekler,
bazıları ise sessizliğini kilitli sandıklara gömer.
naftalin koymazlar, çünkü çürümesini dilerler,
bazı anılar ancak çürüyünce unutulur sanılır.
Ancak Sıla öyle değildi.
ayaklarına gelincik kokusu bulaşmıştı onun,
hatta çocukluğunu cam bir fanusta saklamak isterdi.
çünkü sevmenin rengini bulmuştu.
Avluda Yürüyen Gölgeler, Roman – Huri Çalışkan kaleminden,
Ve...
Bu hüzünlü yüreğimi kimse görmeden, bilmeden şöyle bir yol kenarına bıraksam...
Avluda Yürüyen Gölgeler, Roman – Huri Çalışkan kaleminden,
İnsan kendini de çekip almasını bilmeli , kalınmayacak her yerden .
Kalbini filizlendiremeyecek binalardan, bedenini hasta eden ruhlardan.
Avluda Yürüyen Gölgeler, Roman – Huri Çalışkan kaleminden,
Ve...
bazı isimler, bazı ayların ruhuna yakışır.
ben yaşamı anlından öptüm defalarca ve dokusu değdi tenime, ruh çağrım senin dehlizlerine varmak istiyor
içinden geçtiğim yerlerden geçiyorsun, farkında mısın?
sesini duymadım bu gece...
Ama adını içimde o kadar çok andım ki,
kalbim dua sandı seni.
buradaki yağmurun kalbinde sessizlik var. belki de gri, bu şehrin anlatamadığı duyguların rengi.
bazı duygular, noktayı hak etmez.
çünkü bitti dersin,
tam o anda kalbin, bir yankı gibi geri döner.
ve ben, bitmeyen cümlelerin arasında seni hep eksik sevdim.