Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Vezir Pehlevan
Vezir Pehlevan

HER İNSAN BİR DEĞERDİR, KARŞILIKLI SEVGİ VE SAYGI İNSANLARIN EN BÜYÜK HAZİNESİDİR...

  • serbest kürsü18.12.2023 - 21:42


    -------Devri zaman 1919 lar. İstanbul işgal altın da. Yirmi yaşların da oldukça
    güzel bir kız, yakışıklı bir Avukatla tanışıp nişanlanıyorlar. Gel zaman, git zaman
    derken etrafta Delikanlının hakkında dedikodular ayyuka çıkıyor. Doğrudan gelip
    nişanlı Kızın kendisine söylüyorlar. Senin nişanlın Avukat değildir. Cami önlerinden
    Tabut taşıyarak geçimini öyle sağlıyor. Sonun da Kız doğrudan nişanlısına soruyor.
    Sen Camii Şeriflerden Cenaze Tabutu mu taşıyorsun. Delikanlı evet doğrudur diyor.
    -------Güzel, alımlı ve bir o. kadar da ön yargılı olan Kız nişanı bozuyor. Zaman geçi-
    yor Kız bir başka Herifle evleniyor ve bir de çocuğu oluyor. Bu arada Gazi Mustafa
    Kemal ATATÜRK Türkiye Cumhuriyetini kuruyor. Yıl 1925- Bir gün bahse konu olan
    hanım Kızımız, yanın da dört yaşın da çocuğuyla Çarşıda eski nişanlısına denk ge-
    liyor. Delikanlı eski nişanlısını görünce, hemen Ceketinin düğmelerini düğümleyip
    selamlaşıyor. Delikanlı Kıza bir Kahve ikram etmek için hemen karşıda olan iş
    yerine davet ediyor. Kız da kabul ediyor. Bürönün Lehvasın da Avukat filanca yaz-
    maktadır. Bunu gören Kız sorar siz gerçekten Avukatmısınız? Delikanlı evet anla-
    mında başını sallar. Kız sorar o, zaman neden Tabut taşıyıcılığı yapıyordunuz?
    Avukat cevap verir biz Mustafa Kemal'in Askerleriyiz. Cami altlarına yapılan sığı-
    naklardan Muharebe Cephelerine o, gördüğünüz Tabutlarla Askeri mühimmat taşı-
    yorduk der...Ve o, güzel hanım Kız dumura uğrar.
    ------Türkiye Ulusal Cumhuriyetimiz böyle yiğitler sayesin de kurulmuştur...Cümle
    Şehitlerimizin Mekânları Cennet ve Ruhları şad olsun...
    ---------OZAN ÇAKIROĞLU---------

  • bir söz bırak!18.12.2023 - 20:46


    ****Ahlaki ve vicdani nizam, ancak Hak-hukuk ve Adaletle sağlanır****
    -----------------OZAN ÇAKIROĞLU------------------

  • Yurtseverler Köşesi18.12.2023 - 14:04


    --------MATEYALİST FELSEFENİN METAFİZİK FELSEFEYLE HARMANLANIP
    -------------------SOSYAL YAŞAMA KOMBİNE EDİLMESİ------------
    ------Materyalist Felsefe Aile'de filizlenir, Çevre faktörleriyle tomurcuklanır, müspet
    Fen-bilimle dallanır, Hiyerarşik sistemle şekillenir. Sosyal yaşam biçimiyle sübuta
    erer. Akıl, Vicdan ve Ahlak üçlüsü Bireylerin Anatomik yapısıyla doğru orantılıdır.
    Yani Karakter bireyin bedensel, duygusal ve zihinsel değer yargıların tümüdür.
    ------Metafizik Felsefe, Hak ve hakikatı öğütler. Rehberi müspet bilim değil. Kuran-a
    dayalı Farz-ı Ayet, Farz-ı kifaye ve Sünnet-i seniyye'dir. Hak-hakikat insanların
    Manevi, Ahlaki, Siyasi, Sosyal ve kültürel elbisesidir. Ancak bazı İlahiyatçılar
    Siyası faktörü reddederler. Metafizik Felsefe en yüce makam olarak İnsan'ı baz
    alır. Bütün mahlukatlar Beşer Alemine hizmet için var olmuşlardır. Alemi İNSAN
    Yaradana karşı kulluk sorumluluğunu yerine ve beraberinde Toplumsal tezahürü
    olan Amel-i Salihtir.
    ------Gelelim her iki felsefenin harmanlanıp sosyal realitede kombine edilmesine.
    Örnek olarak Merhum İlahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk'ü verebiliriz. Kendileri İslami
    ve Materyalist bir Mürşid-i Arifti. Diğer taraftan sadece Metafizik Felsefeyi savunan
    ve sosyal yaşam da uygulayan Yazar da Sayın Emine Şenlikoğlu'dur...
    -------Buradan herkes filozof olmuş diyen mevcudiyete sesleniyorum. Biz ne bir
    Filozofuz ne de bir kâhiniz. Kendi yağımızda kavrulan ve biraz meseleleri irdeleyip
    harmanlayan solgun Kalemleriz. Amma ve lakin mütemadiyen yabancı yazarları
    güncelleyip, Neslimize ağyar kültürünün reklamını yapmıyoruz...VESSELAM.
    ------------OZAN ÇAKIROĞLU---------------

  • Mavinin İzi17.12.2023 - 21:06


    -------İşte benim de demek istediğim tam olarak buydu. Meselenin ve ya
    bir olgunun Sebep sonuç ilişkisini bir başkası değil de, neden kendiniz
    sübuta erdirmiyorsunuz. Ya da neden eylemsiz bir devinim sergiliyorsunuz.
    -------Ben hiç bir zaman insan ilişkilerine Eril ya da Dişil açıdan yaklaşmadım.
    Materyalist Felsefi açıdan irdeleyip, araştırır ve Sosyal Realiteye uygun
    davranış sergilerim. Ehhh biz de Beşeriz, zaman-zaman sektelediğimiz
    mutlaka olmuştur. Haa Zat-ı Alinizin bütün o, gölgelasyonlu deyimlerinizin
    muhteviyatını çok iyi anlamaktayım.
    ------Ayrıca Şahsınızın farklı bir özelliği de Metafizik Felsefeyi, Materyalist
    Felsefeyle harmanlayıp, sosyal hayata usta bir şekil de kombine etmeniz.
    Ben şimdi buradan hareketle Destani bir şiir çıkarabilirim. HÜRMETLERİMLE.

  • Mavinin İzi17.12.2023 - 17:20



    -------Merhum İngiliz Romancı Jane Austen'in değimine kesinlikle katılmıyorum.
    Örneğin, Uluslar arası Diplomasi de Karakter değil, doğru tarz, doğru bilgi ve
    doğru analiz kabul görür.
    -------Aşağıda ki karakter analiz yazınızda da Robert Greene'nin adını düşmüş-
    sünüz. O, analizi siz daha geniş ve daha etkili bir şekil de anlatabilirdiniz.
    .
    -------Vicdandan Yoksun bir Akıl-a itibar edilmez. Salt akıl menfaat içerir.
    Cümlesi Zat-ı Alinize aittir. Ben sizin bu deyiminizi müstenet yaparak Akıl ve
    Vicdan'ı hem nesirle hem de Şiirle güncelledim...VESSELAM.

  • Yurtseverler Köşesi17.12.2023 - 16:30


    -------Ben genel de meselelere Materyalist Felsefi açıdan bakıyorum.
    Aşağıda ki yorumunuza tamamen katılıyorum. Müstenit yazıma İrşat
    olduğunuz için teşekkürlerimi arz ederim. Eyvallah.
    -------Daha önceden de belirtmiştim, Zat-i Aliniz meseleleri bir Mürşit
    ferasetiyle ele aldığınızı beyan etmiştim. Peki, Saygı değer Kardeşim,
    AKIL ve VİCDAN konulu nesir ve Şiirime vesile olan Cesur yüreğin
    kim olduğunu anlayabildiniz mi? SAYGILARIMLA

  • serbest kürsü17.12.2023 - 12:43


    ------O, Zaman bütün Peygamberlikler, Fetihler, Keşifler, İşgaller. Savaşlar,
    Bütün melanet-i afatlar, Zelzele-i Depremler Fıtrat-ı kader ve nasip-kısmet
    işidir. Değiştirilemez ve yönlendirilemez. Yani boşuna mı cebelleşiyoruz...

  • Yurtseverler Köşesi16.12.2023 - 14:04

    --------AKIL ve VİCDAN-----VİCDAN ve AKIL------
    ------İnsanlığın en büyük ve kıymetli kazanımı eleştirel Akıldır.
    Ahlak aklın ve vicdanın ortak sonucudur. Vicdansız Akıl doğru
    ve müspet ahlaka ulaşamaz. Akıl edindiği doğru bilgileri vicdani
    muhakemeyle nefsine kabul ettirir. Akıl ve vicdan bilimle harman-
    lanıp medeni bir ahlakla sübuta erer...
    -------Toplumsal hayatta bireylerde oluşan egolar, şehvetli arzular,
    limitsiz istekler ve her türlü bağımlılıktan kaynaklanan şiddet ve
    melanetler ancak, akıl, vicdan ve ahlak üçgeniyle medeniyete
    dönüştürülür...
    -------Mustafa Kemal Atatürk'ün Fikri hür, Vicdani hür, irfani hür
    bir nesil yetiştiriniz sözünün büyüklüğü de buradan gelmektedir.
    Ben de derim ki bu felsefi üçlüye bir de Dini ve mezhebi hür
    kuralı eklendiğinde Toplumsal barışın daha kolay inşa edile-
    ceği ve bir çok çelişkinin de ortadan kalkacağı inancındayım.
    .
    Ben de vicdan ve akıl konulu bir şiir yazdım. Okurlara arzımdır...
    .
    BİLİMİN KAYNAĞI AKILDIR AKIL
    Akıl Mürşide Kılavuzdur-Kozdur
    Muhabbet dostluğa şerbettir-hazdır
    Vicdanlı Gönül de, Kin-kibir azdır
    Edebin Kaynağı Akıldır-Akıl.
    ---------------------------------------
    Vicdansız yürekte acıma olmaz
    Cehalet Mürşitten öğütler almaz
    Akılsız Beyinler, menzile varmaz
    Bilimin kaynağı Akıldır-Akıl.
    ---------------------------------------
    Merhametsiz akıl ne işe yarar
    Vicdansız gönüller iblise kanar
    Güdülü cehalet, Topluma zarar
    Mantığın kaynağı Akıldır-Akıl.
    -----------------------------------------
    Kiminin Beyni Kof, Nato'dur Kafa
    Kiminde Akıl Yok, Nefsin de Sefa
    Kiminde Huzur Yok, Çekiyor Cefa
    Sevginin Kaynağı, Akıldır- Akıl.
    ------------------------------------------
    Bazısı Ölünün, Ruhuna Muhtaç
    Bazısı Ceddinin Huyuna Muhtaç
    Bazısı Falcının, Suyuna Muhtaç
    Basiret Durağı Akıldır-Akıl.
    ------------------------------------------
    Der Vezir cin başkadır şeytan başka
    Kültürün Kıymeti, Bilinse Keşke
    Bilimdir Kâşifi, Götüren Arşa
    Vuslatın Kaynağı Akıldır-Akıl...
    ------------------------------------------
    ------OZAN ÇAKIROĞLU------
    .
    Bu irticalen yazmış olduğum Destana vesile olan, hırçın mizaçlı,
    gönlü fırtınalı ve cesur yürekli Şahsiyete gönülden teşekkür ederim.
    Ozanlar gördüğünü algılar, irdeler, gözerler ve anlaşılır bir Lehçe-i
    dil ile okurlara arz ederler...Ehhh Çakıroğlu da öğle yaptı???
    .
    Not. Gözer'i farklı yorumlayanlar olmuş. GÖZER: Bilim ve gönül
    eleği diye telafuz edilir Halk Ozanlarca...

  • bir söz bırak!15.12.2023 - 20:08



    ------Materyalist Felsefe Sosyal Realistliği öğütler...

  • Yurtseverler Köşesi15.12.2023 - 13:43


    -------MİZAÇ ve KARAKTER-------
    ----Karakter, kişiye ya da kişilere özgü davranışların bütünüdür.
    ----Karakter, bireyin bedensel duygusal ve zihinsel değer yargıların tümüdür.
    Mizaç ve karakter, ana kucağında semrilir ergenlikle beraber filizleşir, çevresel
    etkinliklerle demlenir, ulusal kültürle beslenir tabiat olaylarıyla şekillenir, sevgi,
    şefkat ve barış üçlüsüyle sosyalleşir.
    ----Bugün siteleri gezdiğimde oldukça yavan, kıt ve egolu yazılar okudum ayrıca
    şiir sitelerini gezinirken Türk ulusal vatandaşı olan sayın Hatice Olkuner'in şiirlerine
    göz gezdirdim. Hatice hanımefendiden izinsiz de olsa bir gönül şiirini buraya düş-
    mek istedim. Umarım kendileri bu tavrımı hoş görürler.
    .
    ---GÖNÜL İLE HASPİHAL---
    Elvan güller açardı, ah şu gönül bağımda
    Her mevsimim bahardı-yazdı gençlik çağımda
    Erken düştü zemheri, kar erimez dağımda
    Üşüyorum ey gönül, mevsim kışa dönüyor.
    .
    Enhar-ı aşk çağlardı, bir zamanlar sinemde
    Yıldızlar parlıyordu, hiç sönmeden didemde
    Artık solar oldular hep goncalar gamzemde
    Kayboldukça umutlar, hüzün boşa dönüyor.
    .
    Batan güneş ömürden, bir gün daha çalacak
    Şu aciz bedenimde, bir gün Turâp olacak
    Ey gönül bu dünyada kim kaldı? sen kalacak
    Ölüm hak ve hakikat yıllar boşa dönüyor.

    -----Hatice OLKUNER-----
    .
    ------Destansı Şiiri üç kez okudum. Şiir üç boyutlu olarak harmanlanmış,
    Sebep-sonuç ilişkisi Dünya,Hak ve hakikatle kombine edilmiş. Umarım
    bu ulvi Destan Tarihin devinimin de yerini alır.
    .
    -------Muhterem Hatice Olkuner'e sevgi ve saygılarımı sunarım..