Ezberlenmiş repliklerim yok... Farzet Çeliğe su verilmesi Çiçeğe gün değmesi Sen de! ezel Ben diyeyim ebed... Asr'a benzese de iki kelimenin arası Efsunlu bir ''An'' dan ibaret..
Belki de bizde gerçekten saygı uyandıran insanlar yalnızca kâtillerdir. Düşünsenize, bir başkasını ölüme doğru sürüklediğimizde puan kazandığımız hissiyle doluyoruz: Utandırarak, inciterek, yanıltarak, aşağılayarak, kırarak... Mutluluk bir cihazla ölçülebilse, soğukkanlı caniler şampiyon olur zannımca. Özsaygı rekoru onlardadır. Kemale ermişler, dinginleşmişler, hayatın sırrına vakıf olmuşlardır. Suçlulara gizliden hayranlık duymasak, onlara neden oy verelim, değil mi? Canilerin hünerlerini sergiledikleri filmlere niye bilet alalım? Şeytanla aramızda- ki ılımlı rekabet ezelden ebede sürüyor, niçin?..
Ezan sonu secde ile bitecek miraca yükselişin bineğidir. Bu feryadın bestesi ezelden ebede uzanır . Bu âhenk, ademoğlunun ruhuna üflenen sırrın anahtarıdır. Bu sırrı sahabeden birkaçı aynı gece âlem - i mânada duydu. İlk ezan böylece maveradan yeryüzüne indi. Aşk onunla alevlenir, ruh onunla kanatlanır. Yoksa yeni doğan çocuğun kulağına niçin ezan okunsun? Ebedi bir kıvılcım bırakmak için. Eşref-i mahlukat ezana başlayınca âlem sükût eder. Bu sükût ile zikreder. Kul olmanın, hür olmanın, yar olmanın, razı olmanın teslim olmanın şevkiyle dolar. Ezan bir diriliş müjdesidir. Bir aksiyon alâmetidir. Yeryüzüne yayılan bir mucizevî rayiha, bir iksir, bir âb-ı hayattır.
Ezelden âşinânım ben, ezelden hem-zebânımsın Berâber ahde bağlandık ne olsa yâr-ı canımsın Ne olsam zerrenim, kalbimd ehala çarpar esrârın Gel ey cânân, gel ey can kalmasın ferdâya dîdârın
Puslu cam, sisli hava İnsan inanır mı insan'a Saklı sırlar, gizli dosya Tarifi mutlak muallakta. Aynalı yüz biraz da kem göz Nasıl da süzüyor baştan ayağa Takılır ayak kırılır diş, diz Rastgelmeyin böyle bir dosta Otursan ikaz kalksan söz Fırsat kollar kendi mücella Oynar rolü çevirir yönü Bulur elbet yolu İner ilk durakta...
Konuşamadıklarını gözyaşı olarak döker acı, değersiz hissettikçe ağlar ağladıkça kalbine bıçaklar saplanır.Ağıt ağıt getirir derler mutluluğun da ağıt getirdiğini bilmezler, zamanında yapılan bir karar seni ömür boyu ağlatir onu bilmezler konuşurlar.Sen ne kadar güçlü dursanda sana bakıp acınası gözlerle bakarlar demezler çekip çıkaralım o karanlıktan. Zamanı gelmiyor renklerin cıvıl cıvıl öten kuşların bana gelsin dedikçe bencilliğin sen sus sana sıra gelmeyecek diye elinin tersiyle yittiğini görürsün. Ne beden kalır, ne mutluluk hiç birşey seni mutlu etmez.Mutluluğu unuttuğundan en ufak bi tebessümü sinir nefret olarak algılarsın.Bitsin artık lütfen dursun çocuklara yapılan zulümler..
***Haklı, doğru ve objektif serzenişinize katılıyorum. Yüce Yaratan, sizin gibi düşünen, doğru algılayan ve çekinmeden, sakınmadan ve birilerinin adamı olmadan fikirsel tavır ve tepkilerini eylemleştiren cesur yüreklerin sayısını artırsın... Bu duyarlı ve tepkili tavrınızdan dolayı, Zat-i alinizi hürmetle selamlarım...
Not: Sözüm herkese değildir, sözüm hakkı, hukuku bildiği halde çiğneyen zavallılara ve insafsız bireyleredir. Lütfen istisna üzere yaşayan, kendini bilen kadın ve erkekler üzerine alınmasın!
Narin Ne kadar da narin bir konu olmalı değil mi?.. Kaybolduğunu duyduğum ilk andan itibaren hiç bir şekilde umudum yoktu! Çünkü küçücük köyden bula bula kaçıracak Narini mi bulmuşlardı veya Narin kime ne şekilde kurban edilmişti..
Her zaman gerek yazılarım da gerekse şiirlerim de Anadoluda kız /kadın olmanın zorluğundan bahsettiğim de bana karşı çıkanlar olmuştur. "Hadi canım hangi çağda yaşıyoruz" sözünü haddinden fazla duymuşumdur! Fakat gelinen nokta da siz çağ görüyor musunuz????? Elbette hayır. Şu yazacaklarım kesinlikle kıyas olarak algılanmasın sadece bir düşüncemi dile getirmek istiyorum. Bazı insanlar; gerek kahraman şehitlerimiz gerekse büyük adamlar vefat ettiğinde milli yas ilan ediliyor. Peki Narin için de bu geçerli olabilir mi? Bugün milli yas yapılması gerek değil mi Narin için? Bunun cevabı da elbette" hayır ". Dün herkes Narini paylaştı hepsiyle aynı acıyı ve üzüntüyü fazlasıyla paylaşıyorum. Bu sadece dünde kalacak Bugün belki bir kaç kelime daha konuşulup yarından itibaren konu,konular ve gündem bambaşka olacak. Tıpkı deprem de ve pandemi de olduğu gibi.. Yarın yine açılış davetleri yine davullu zurnalı eğlenceler devam edecek. Dün yazmama sebebim buydu. Bugün unutturmamak!!
Narin; sabah okul için hazırlanıp heyecanla arkadaşlarını bekleyecekti belki kapıda. Şimdi terlikleri bile yok ortada!!
Kadın için yas tutulur mu ki??? Ne de olsa Narin yaşarsa suç, Özgecan gülerse suç, Münevver okursa suç, Emine severse suç, Leyla düşünürse suç, Serpil açılırsa suç, Sevda yazarsa suç. İşlerine gelmeyince; Kızımız, kadınımız nefes alsa suç.... Bu sıra böyle uzayıp gider ne kalem biter,ne mürekkep, anıt sayacı yazabilmek için. Sahi takip ediyor musunuz hiç? Her yıl bilançonun biraz daha ağırlaştığını görünce ne çare bulabiliriz diye düşünen kadın da öldürülebilir.. Caydırıcı hiç bir nitelikte ceza yok. Nasıl olsa iki tek atıp, iki şarjör boşaltınca kendinde olmuyor ya şehzademiz.Beni tahrik etti indirimini de alırken bir de sırtı sıvazlanıyor ağaların paşaların..
Erkek düşmanı değilim. Ben bir kadınım lakin hakkımı aramak için yine bir erkekle ittifak kurmam gerekiyor. Kadın kadını savunabilir fakat günün sonunda yine erkeklerin koyduğu kurallara karşı başa çıkmak için verilen mücadele de yine hayatını kaybeden kadın oluyor!!! Ölüyoooor!!!
Bu devletin polisi savcısı var elbet.. İşleyiş o kadar yavaş ki İnsanın iki kere düşünmesi gerekiyor bu yola başvurmak için.
Demem o ki Narin'in elbet sonu tahmin ediliyordu. Tüm çaba harcayıp yardımda bulunanlara şükranlarımı sunuyorum. Fakat ortada şu soru sorulmaması bayağı düşündürücü; Narin eve bu kadar yakınken 6 ve ya 8 kez aranan yerde nasıl oldu da bulunamadı? Ya da üzerinden vakit geçmesi mi sağlandı???
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar Oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında dünyayı çocuklara verelim Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar Dünyayı çocuklara verelim Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı Çocuklar dünyayı alacak elimizden Ölümsüz ağaçlar dikecekler.
NAZIM HİKMET RAN
Ne yazık ki; vicdansız yürekler toprağa ekiyor çocukları yeşermemesini ümit ederek..
Şiirler biter, Yollar biter, Yıllar biter, Aşklar biter, Hayat biter, Boşver çocuk boşver. Sen hep böyle insan kal. Vedalar ancak güzel yürekleri acıtır. Eğer yollar bir gün birleşecekse, kısmetinde varsa birleşir. Dünya çok küçük çocuk hemde çok...
Yüzünde hep güller açsın kışa inat bahar ol, bahar ol çocuk. Acını yüreğinde sakla kimselere anlatma hep eksik kal , eksik kal çocuk. Hasretin yüreğini sızlatsın , sancılarınla mutlu ol , mutlu ol çocuk. İyiliğini eksik etme gönlünden hep iyi kal, iyi kal çocuk.
Buz dağlarına inat güneş, Geceye inat ay, Dikene inat gül, İnsana inat hep insan kal çocuk..
Sevdiğini kaybedince insanın yüreğinde kırk mum yanarmış. Sonra her geçen günde mumlardan biri sönermiş. En sonunda geriye bir mum kalırmış. O tek mum yaşam boyu sönmezmiş, insan ölünceye dek içinde yanarmış.
İnsan sevdiklerini yitire yitire yaşar; yıllar geçtikçe yanan ve sönen mumlar birbirine karışır... Öyle ki gönlünde hangi mum kimin için yanıyor bilemezsin; mumun alevinde sevdiğinin kimliğini göremezsin, yalnız belli belirsiz bir acının dumanı titreşir... Zaman geçtikçe acı uslanır, akıllanır, bilgeleşir hüzne dönüşür, yara kapanmıştır ama inceden inceye sızlar..
Biz bu dünyaya, ruhumuzun her zaman hatırladığı, rüyalar da yokladığı, hasretler de yaşadığı, hayaller de aradığı bir başka dünyanın hasretiyle düştük..
Ölüm karşısında son rolümüz de gösterişe yer kalmaz artık. O zaman ana dilimizle konuşmak, dağarcığımızda iyi kötü ne varsa olduğu gibi ortaya dökmek zorundayız.
İşte o zaman içten sözler dökülür yürekten, Maske düşer yüz kalır ortada..
Ezberlenmiş repliklerim yok...
Farzet
Çeliğe su verilmesi
Çiçeğe gün değmesi
Sen de! ezel
Ben diyeyim ebed...
Asr'a benzese de iki kelimenin arası
Efsunlu bir ''An'' dan ibaret..
Nilgün Öztürk
Belki de bizde gerçekten saygı uyandıran insanlar yalnızca kâtillerdir. Düşünsenize, bir başkasını ölüme doğru sürüklediğimizde puan kazandığımız hissiyle doluyoruz: Utandırarak, inciterek, yanıltarak, aşağılayarak, kırarak... Mutluluk bir cihazla ölçülebilse, soğukkanlı caniler şampiyon olur zannımca. Özsaygı rekoru onlardadır. Kemale ermişler, dinginleşmişler, hayatın sırrına vakıf olmuşlardır. Suçlulara gizliden hayranlık duymasak, onlara neden oy verelim, değil mi? Canilerin hünerlerini sergiledikleri filmlere niye bilet alalım? Şeytanla aramızda- ki ılımlı rekabet ezelden ebede sürüyor, niçin?..
Murat Menteş
(Afilli hafiye)
Ezan sonu secde ile bitecek miraca yükselişin bineğidir.
Bu feryadın bestesi ezelden ebede uzanır . Bu âhenk, ademoğlunun ruhuna üflenen sırrın anahtarıdır. Bu sırrı sahabeden birkaçı aynı gece âlem - i mânada duydu. İlk ezan böylece maveradan yeryüzüne indi.
Aşk onunla alevlenir, ruh onunla kanatlanır. Yoksa yeni doğan çocuğun kulağına niçin ezan okunsun? Ebedi bir kıvılcım bırakmak için.
Eşref-i mahlukat ezana başlayınca âlem sükût eder. Bu sükût ile zikreder. Kul olmanın, hür olmanın, yar olmanın, razı olmanın teslim olmanın şevkiyle dolar.
Ezan bir diriliş müjdesidir. Bir aksiyon alâmetidir. Yeryüzüne yayılan bir mucizevî rayiha, bir iksir, bir âb-ı hayattır.
Mustafa Kutlu
İlmihal yahut arzuhal
Doğan güneşler her gün aynı da her gün yeni;
Ezelden ebede dek, işte İslâm düzeni!..
N.F.K
Acıyan o kalbim artık yok..
Nazikcesi!
Nazik olmanız sizlerden bir şey almaz: bu insansı olduğunuzun anlamındadır.
Nazik olmak sizden bir şey götürmez: bu, insan olduğunuz anlamına gelir.
Ben uslu bir aşıktım
Gel dedin geldim
Sev dedin sevdim
Bit dedin bittim
Şimdi unut diyorsun ya
Yaramazlığım tuttu :)
Unutamıyorum!
Kahraman Tazeoğlu
Ya bütün şairler seni sevmiş,
Ya da ben her mısrada seni buluyorum.
Erdem Bayazıt
Biliyorum, her şeyin çaresi var da, bir tek ikiyüzlülüğe çare yok.
Ezelden âşinânım ben, ezelden hem-zebânımsın
Berâber ahde bağlandık ne olsa yâr-ı canımsın
Ne olsam zerrenim, kalbimd ehala çarpar esrârın
Gel ey cânân, gel ey can kalmasın ferdâya dîdârın
Mehmet Akif Ersoy
Ezelden aşinanım ben
Ezelden hem-zebanımsın
Beraber ahde bağlandık
Ne olsa yar-ı canımsın..
?si=TyMj16MDOJzXpb7O
**NARİN GÜRAN DESTANI**
Kerbela'dan gelmiş, bunların soyu
Zalim Nemrutlardan, almışlar huyu
Zülüm Çeşmesinden, içmişler suyu
Narin'in Canına, kıydı cehalet.
.
Anası-Atası, yolundan sapmış
Yaradana değil, Şeytana tapmış
Günahsız evladı, çuvala koymuş
Masumun kanına, girdi cehalet.
.
Şeytani nefisle, kurmuş oyunu
Ranta bağlamışlar, bütün soyunu
Bal diye vermişler, ecel suyunu
Ölmeden Dereye, gömdü cehalet.
.
Neydi Anasının, Kızına kastı
Neyini sevmedi, neyine küstü
Soluk-nefesini, çuvalla kesti
Günahsız Narin-i, boğdu cehalet.
.
Arsızı-nursuzu, Sübyan peşinde
Aldığı Kumalar, dokuz yaşında
Narin'e kıydılar, dere başında
Nice masumlara, kıydı cehalet.
.
Der Vezir, kırılsın Feleğin çarkı
Kalmadı Ülke'min, İran'dan farkı
Kadına yetiyor, Yobazın erk-i
Memleket-i yasa, koydu cehalet...
.
Ulusal Devletimiz, Narin leri, Sübyan Kızları, masum Kadınları ve cümle vahşetleri
bu vahşi Mahlukat lardan korumak için kalıcı, koruyucu ve önleyici tedbirler almalıdırlar.
Yüce Yaradan, Milletimize bir daha böyle acılar göstermesin...
.
Cesur Yürek kardeşim sayfanı ruhsatsız kullandım, lütfen mazur görünüz...Selamlar.
------OZAN ÇAKIROĞLU-----
Puslu cam, sisli hava
İnsan inanır mı insan'a
Saklı sırlar, gizli dosya
Tarifi mutlak muallakta.
Aynalı yüz biraz da kem göz
Nasıl da süzüyor baştan ayağa
Takılır ayak kırılır diş, diz
Rastgelmeyin böyle bir dosta
Otursan ikaz kalksan söz
Fırsat kollar kendi mücella
Oynar rolü çevirir yönü
Bulur elbet yolu
İner ilk durakta...
T.Y
Saygılarımla
Konuşamadıklarını gözyaşı olarak döker acı, değersiz hissettikçe ağlar ağladıkça kalbine bıçaklar saplanır.Ağıt ağıt getirir derler mutluluğun da ağıt getirdiğini bilmezler, zamanında yapılan bir karar seni ömür boyu ağlatir onu bilmezler konuşurlar.Sen ne kadar güçlü dursanda sana bakıp acınası gözlerle bakarlar demezler çekip çıkaralım o karanlıktan. Zamanı gelmiyor renklerin cıvıl cıvıl öten kuşların bana gelsin dedikçe bencilliğin sen sus sana sıra gelmeyecek diye elinin tersiyle yittiğini görürsün. Ne beden kalır, ne mutluluk hiç birşey seni mutlu etmez.Mutluluğu unuttuğundan en ufak bi tebessümü sinir nefret olarak algılarsın.Bitsin artık lütfen dursun çocuklara yapılan zulümler..
Sağolun sayın Pehlevan
Hürmetlerimle
***Haklı, doğru ve objektif serzenişinize katılıyorum. Yüce Yaratan, sizin gibi düşünen,
doğru algılayan ve çekinmeden, sakınmadan ve birilerinin adamı olmadan fikirsel tavır
ve tepkilerini eylemleştiren cesur yüreklerin sayısını artırsın...
Bu duyarlı ve tepkili tavrınızdan dolayı, Zat-i alinizi hürmetle selamlarım...
Not: Sözüm herkese değildir, sözüm hakkı, hukuku bildiği halde çiğneyen zavallılara ve insafsız bireyleredir.
Lütfen istisna üzere yaşayan, kendini bilen kadın ve erkekler üzerine alınmasın!
Narin
Ne kadar da narin bir konu olmalı değil mi?..
Kaybolduğunu duyduğum ilk andan itibaren hiç bir şekilde umudum yoktu!
Çünkü küçücük köyden bula bula kaçıracak Narini mi bulmuşlardı veya Narin kime ne şekilde kurban edilmişti..
Her zaman gerek yazılarım da gerekse şiirlerim de Anadoluda kız /kadın olmanın zorluğundan bahsettiğim de bana karşı çıkanlar olmuştur. "Hadi canım hangi çağda yaşıyoruz" sözünü haddinden fazla duymuşumdur! Fakat gelinen nokta da siz çağ görüyor musunuz?????
Elbette hayır.
Şu yazacaklarım kesinlikle kıyas olarak algılanmasın sadece bir düşüncemi dile getirmek istiyorum.
Bazı insanlar; gerek kahraman şehitlerimiz gerekse büyük adamlar vefat ettiğinde milli yas ilan ediliyor.
Peki Narin için de bu geçerli olabilir mi?
Bugün milli yas yapılması gerek değil mi Narin için?
Bunun cevabı da elbette" hayır ".
Dün herkes Narini paylaştı hepsiyle aynı acıyı ve üzüntüyü fazlasıyla paylaşıyorum.
Bu sadece dünde kalacak
Bugün belki bir kaç kelime daha konuşulup yarından itibaren konu,konular ve gündem bambaşka olacak.
Tıpkı deprem de ve pandemi de olduğu gibi..
Yarın yine açılış davetleri yine davullu zurnalı eğlenceler devam edecek.
Dün yazmama sebebim buydu.
Bugün unutturmamak!!
Narin; sabah okul için hazırlanıp heyecanla arkadaşlarını bekleyecekti belki kapıda.
Şimdi terlikleri bile yok ortada!!
Kadın için yas tutulur mu ki???
Ne de olsa Narin yaşarsa suç, Özgecan gülerse suç, Münevver okursa suç, Emine severse suç, Leyla düşünürse suç, Serpil açılırsa suç, Sevda yazarsa suç.
İşlerine gelmeyince;
Kızımız, kadınımız nefes alsa suç....
Bu sıra böyle uzayıp gider ne kalem biter,ne mürekkep, anıt sayacı yazabilmek için.
Sahi takip ediyor musunuz hiç?
Her yıl bilançonun biraz daha ağırlaştığını görünce ne çare bulabiliriz diye düşünen kadın da öldürülebilir..
Caydırıcı hiç bir nitelikte ceza yok.
Nasıl olsa iki tek atıp, iki şarjör boşaltınca kendinde olmuyor ya şehzademiz.Beni tahrik etti indirimini de alırken bir de sırtı sıvazlanıyor ağaların paşaların..
Erkek düşmanı değilim.
Ben bir kadınım lakin hakkımı aramak için yine bir erkekle ittifak kurmam gerekiyor.
Kadın kadını savunabilir fakat günün sonunda yine erkeklerin koyduğu kurallara karşı başa çıkmak için verilen mücadele de yine hayatını kaybeden kadın oluyor!!! Ölüyoooor!!!
Bu devletin polisi savcısı var elbet..
İşleyiş o kadar yavaş ki İnsanın iki kere düşünmesi gerekiyor bu yola başvurmak için.
Demem o ki Narin'in elbet sonu tahmin ediliyordu. Tüm çaba harcayıp yardımda bulunanlara şükranlarımı sunuyorum.
Fakat ortada şu soru sorulmaması bayağı düşündürücü;
Narin eve bu kadar yakınken 6 ve ya 8 kez aranan yerde nasıl oldu da bulunamadı?
Ya da üzerinden vakit geçmesi mi sağlandı???
Saygılarımla
Teşekkür ederim sevgili Atakızı..
Güneş ile arana pencere koyma aç pencereni gözlerin güneşe dokunsun.
Yaşamak, iki kirpik arası…
?si=xodX2MM-z0V1Mj40
Öyleyse sen unut beni
Yeter ki benden isteme..
?si=HiWKVEWE2ItLxO3b
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
Oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
Dünyayı çocuklara verelim
Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
Çocuklar dünyayı alacak elimizden
Ölümsüz ağaçlar dikecekler.
NAZIM HİKMET RAN
Ne yazık ki; vicdansız yürekler toprağa ekiyor çocukları yeşermemesini ümit ederek..
Dua ile
Sen Hep Böyle İnsan Kal Çocuk
Şiirler biter,
Yollar biter,
Yıllar biter,
Aşklar biter,
Hayat biter,
Boşver çocuk boşver.
Sen hep böyle insan kal.
Vedalar ancak güzel yürekleri acıtır.
Eğer yollar bir gün birleşecekse, kısmetinde varsa birleşir.
Dünya çok küçük çocuk hemde çok...
Yüzünde hep güller açsın kışa inat bahar ol, bahar ol çocuk.
Acını yüreğinde sakla kimselere anlatma hep eksik kal , eksik kal çocuk.
Hasretin yüreğini sızlatsın , sancılarınla mutlu ol , mutlu ol çocuk.
İyiliğini eksik etme gönlünden hep iyi kal, iyi kal çocuk.
Buz dağlarına inat güneş,
Geceye inat ay,
Dikene inat gül,
İnsana inat hep insan kal çocuk..
Sevdiğini kaybedince insanın yüreğinde kırk mum yanarmış.
Sonra her geçen günde mumlardan biri sönermiş.
En sonunda geriye bir mum kalırmış.
O tek mum yaşam boyu sönmezmiş, insan ölünceye dek içinde yanarmış.
İnsan sevdiklerini yitire yitire yaşar; yıllar geçtikçe yanan ve sönen mumlar birbirine karışır...
Öyle ki gönlünde hangi mum kimin için yanıyor bilemezsin; mumun alevinde sevdiğinin kimliğini göremezsin, yalnız belli belirsiz bir acının dumanı titreşir...
Zaman geçtikçe acı uslanır, akıllanır, bilgeleşir hüzne dönüşür, yara kapanmıştır ama inceden inceye sızlar..
Ahde, her zaman olduğu üzere ne güzel dokundun yine kelimelere ve dünyaya
Biz bu dünyaya, ruhumuzun her zaman hatırladığı, rüyalar da yokladığı, hasretler de yaşadığı, hayaller de aradığı bir başka dünyanın hasretiyle düştük..
Ölüm karşısında son rolümüz de gösterişe yer kalmaz artık. O zaman ana dilimizle konuşmak, dağarcığımızda iyi kötü ne varsa olduğu gibi ortaya dökmek zorundayız.
İşte o zaman içten sözler dökülür yürekten,
Maske düşer yüz kalır ortada..
-Montaigne
Herkese fazla güveniyorsun. Dünyayı anla artık. Bu gidişle harcanır gidersin.
Sevgili Doktor /Anton Çehov
Teşekkür ederim sevgili Huri ve Elif'im<3
Sevmek ile beğenmek arasındaki farkı biliyor musun Pooh?
-Hayır Piglet, anlatsana.
-Eğer bir çiçeği beğenirsen onu koparırsın. Ama onu seversen her gün gelip sularsın.
Saygılarımla
Çayın yanında en iyi giden şey," dedi Büyük Panda, “iyi bir arkadaştır ..
:)