Aşk, güzel bir yemek yerken yemeğin ortasında bi anda aklına gelmesi ve onun yemek yiyip yemediğini düşünmektir. Onsuz kendini hayal bile etmeyi tercih etmemektir. Her detayı ona anlatma isteği her duyguyu onla yaşama isteğidir.
Ve aşk anlatılmaz, yaşanılır denir doğru. Bizzat kendisinin tadına baktırıyor adeta Allah! E nasıl bilecektik ya! Başkaca mümkünatı yok!!!
Ölmeden evvel ölünüz denilirken; Sen dön aslına=özüne AŞK ol denmektir. Sen çık aradan Yaradan=AŞK kalsın demektir.
Kafa gözünle göremezsin O’nu asla!!! O “gibi” olmalıydın ki HİS edebilmeliydin! çünkü O AŞK hiç hissetmediniz mi?
Bütün his—“ler” de yalnız AŞK’tan kaynak alır bu arada ne enteresan değil mi? Duygu’nun aslında çoğulu yoktur/olamaz da ama böyle gelmiş böyle gidiyor ben mi düzelteceğim neyse konumuz bu değil…
Birini sevdiğinizde sakın ola ki “karşınızda sandığınız” insanı sevdiğinizi zannetmeyiniz! O dediğiniz kişiyi gerçekte hiç görmediniz! HATTA KENDİNİ GÖRMEMİŞ OLABİLİRSİN… BİR KEZ BİLE!!! Bazı üçünçü gözü açıklar nadiren görür. Sen aynada gördüğünü sen mi sanıyorsun hala???
Öte yandan mezar taşına yazılan “bedeninin adını” sen gerçek adın mı zannediyorsun??? Ben söyleyeyim de sana ister inan ister inanma gerçek adını: Senin benim onun şunun bunun . . . heppimizin tek bir adı var!!! “BEN” HEPİMİZİN İÇİNDE BİR “BEN” VAR. O D MALUM DA NEYSE… Kapıyı çalınca kim o dendiğinde otomatik söylenen cevap “benim” hatırladık mı? BEN TEK NEFS TEK RUH TEK AŞK TEK ASLINDA BEDEN DE TEK!!! (Bir vücudun azaları gibisiniz!) neyse burayı da uzatmayalım.
Ömründe gerçek sen bir kez su içmedin! Bunu bir çöz hele yedirip içirdiğin bedenin. Bedeni uyutunca rüyalar aleminde fink atan sensin ama onu da kafandaki imajın gibi görüyorsun.
Beden de kutsal bu arada! Çünkü beden Allah’ın varlık şeklinde -ete kemiğe bürünmüş- tezahürü-tecellisidir. Bu beden makinası sen-ben zannettiğimizin kontrolüne kısmen bırakılmış. Bütün icraatlar O’nun elinden çıkar!!!
Ben bir keresinde Allah’ımın "ver kendini al BEN’i” teklifini kabul ettiğimde görme şerefine eriştim “ben”i yani "suje"mi ne diye sorunca söyledi ki bu(süje) kelimeyi ömrümde ilk kez O’ndan duymuştum SUJE??? bayağı bir araştırdıktan sonra yaklaşık 638 günde kendimce biraz çözdüm; biraz kalın kafayım da :)… obje: nesne; subje:özne; süje-süje ise: soru sorma becerisine sahip, gerçeğin bilgisine; akıl, gözlem, sezgi ve benzeri değerlerle ulaşma gayretinde olan varlık, bilen özne imiş
Birini sevdiğinizde karşınızdaki varlıkta Allah'ın tezahür edişini algılıyorsanız aşk tetikleniyor ve aslında AŞK'ı AŞK ile karşılıyorsunuz. Hepsi bu tutkuyu AŞK’ı birazcık HİS-AŞK edebildik mi?
Bi ismi Allah Rahman Rahim
Bir eril (Rahman olsun) Bir Dişil (Rahim olsun) Bu iki ESMA/veya/tezahürü (misal insan olsun) birlikte AŞK ile tetiklenirse YARATIM YAPAR çocuk olsun!!!
Ve ZATI AŞK Allah bilinmekliği SEVDİ yerleri gökleri yarattı!!! AŞK NE YAPAR SEVER SEVMİŞ… VE BİLİN DEMİŞ BİLDİM AŞKIM BİLDİM ZATINCA(SEN’İN KADAR) TEŞEKKÜR EDİYORUM (Cihanın en büyük şükrünü okudunuz sol tarafta) SEVGİLERİMLE…
Günlerden senain bitanem, Sokakta çıkar mısın karşıma birden, Buralardasın hissediyorum seni görüceğimi, Gözüm hep dışarda,herkesi sana benzettiğimden,
Özlem nedir ben bilmiyorum, Sensizliği bana sor tarif edemiyorum, Boşluğun içindeyim sanki çıkamıyorum, Unuttum kendimi,seni çok özlüyorum.
AŞK = Kadınların erkekleri eninde sonunda para ev araba tatil ve hediye karşılığında tuzaklarına düşürdüğü sözde bir duygu artık ! Önceden ne güzel aşk mucizeydi , bambaşkaydı aşk veee aşk uğruna ölümü göze alan tek varlıklardık , sonramı ne oldu , boşver bir gün anlarsın nasıl olsa ..
Aşk ikiye ayrılır 1- GERÇEK AŞK = Yani çıkarsızca sevmeyi başarabilen nadir , kişilikli insanların seçimi 2 - SÖZDE AŞK = Çıkarcı yalancı hain olduklarını sonradan anlaşılan kişiliksiz insanların seçimi !
Ateşim, güneşim, canım sevgilim, Çok seviyorum seni, Tıpkı senin beni, Çok sevdiğin gibi. Sana yazdığım şiirlerin her biri, Sınırsız sevgimin göstergesi. Aynı Dört Mevsim isimli, şiirim gibi. Mevsimler gelir geçer, Ancak aşkımız, Sonsuza kadar sürer. Mutluluk bizimle beraber. Kalbim, güzel evim, biricik sevgilim, Yaz dolusu deniz ve güneşi, İlkbahar dolusu taze kır esintilerini, Sonbaharın en güzel renklerini ve, Kışın kartopu oynama sevincini gönderiyorum sana, Yakala. Şimdi sımsıkı sarılıyorum sana, Bir de öpücük konduruyorum boynuna, Hem boynuna, Hem de harika dudaklarına. Güzel sözlerin hep aklımda. Senle ben yelken açacağız, Ebedi mutluluğa. Allah erdirsin tamamına.
Yağmurum, rüzgarım, fırtınam, Umudum, son durağım, son noktam; Bilirim ki ben yağmurlu günlere yakışırım, Yağmurlu günlerde şemsiyesiz dolaşırım. Sen yağmur damlaları toplarken benim için, Ben damla damla yağan tüm yağmurlar kadar şükrederim varlığın için. Ne kadar teşekkür etsem Allah’a, az gelir, Varlığın bana yaşama sevinci verir. Hayat seninle daha da güzelleşir, Renklenir, değerlenir, yaşadığımı hissettirir. Sayende ışıl ışıl gözlerim, Bir bir gerçekleşiyor düşlerim. Seviyor, seviliyorum daha ne isteyeyim? Aydınlanır tüm dünyam sen ruhuma dokunduğunda, Tatlı bir masal, güzel bir hayal anlattığında. Sihirli bir mekanda, bir dağ başında ya da dünya yolculuğunda, En güzel tarafı birlikteyiz, bir arada. Sonsuz bir dans başlar mutlulukla, Devam eder tutkuyla, coşkuyla, hazla. Uçarak dans ederiz seninle bir rüyada, Kelimeleri de dans ettiririz aşkımızın şarkısıyla. Ruhunun yeşil tepelerinde gezinmeyi, Mavi denizlerinde yüzmeyi, İstediğin renge boyadığın gökyüzünde süzülmeyi sevdim. Seninle dolu tüm günlerim, gecelerim, zihnim ve kalbim. Aklımdasın, kalbimdesin, her zerremdesin, Zekan keskin, ruhun ince, duyguların derin. Arasam bir arada bulamayacağım özelliklere sahipsin, Sen benim eşsiz hazinemsin. İçin ayrı, dışın ayrı güzel, Çok özelsin, çok özel. Dünyaya gelmişim iyi ki, Bulmuşum seni ve bulmuşsun beni. Ayaklarımızı yerden kesen bu duygu, sihirli gibi, Hep seninle olmak istiyorum, şimdi ve ebedi. Yağ yağmur, içim mutlulukla dolsun, Varlığım, varlığına armağan olsun.
Bir nevi kimya ki alimi yoktur ,
tecrübe ettikçe biriken cahilliktir aşk . .
hastalık
Aşk, sudur. Âşık su testisidir, aşkı kalbinde taşır lâkin fıtratı onu dağıtmaktır.
Aşk yok ise şu cihana gelir miydi maşukun ?
Aşk sultanı tahtından da tacından da edermiş
Su dökülse yer ıslansa denir burda alamet
Yok değilse alamet nedir burdaki hikmet
Denizlerden dalgaları koparıp da alalım
Şu rüzgarlar kesilince okyanus olur nikmet
Farik olan bir nesnede aşkı görse ağlamaz
Çünkü aşktır cana bir yol aklına da bin hürmet
Dünya malı mülkü güzel sana dense var bana
Maşukunun hatırına verirsin tek sana da olmaz töhmet
Sen değişken adam oldun sevdin ama yalandı
Böyle aşık olmuş isen bırak O'nu bi zahmet
Aşk, güzel bir yemek yerken yemeğin ortasında bi anda aklına gelmesi ve onun yemek yiyip yemediğini düşünmektir. Onsuz kendini hayal bile etmeyi tercih etmemektir. Her detayı ona anlatma isteği her duyguyu onla yaşama isteğidir.
Tam 1 yıl oldu seni tanıyalı ve ben hala o tahtaya tutunduğunu görebiliyorum dibe giderken
Tam 1 yıl oluyor güzelim tam 1 yıl
Bir kimse veya bir şeye karşı duyulan çok kuvvetli sevgi ve bağlılık duygusu; sevi, amor. (TDK)
(Ar.: 'ışk)
Ve aşk anlatılmaz, yaşanılır denir doğru.
Bizzat kendisinin tadına baktırıyor adeta Allah! E nasıl bilecektik ya! Başkaca mümkünatı yok!!!
Ölmeden evvel ölünüz denilirken; Sen dön aslına=özüne AŞK ol denmektir.
Sen çık aradan Yaradan=AŞK kalsın demektir.
Kafa gözünle göremezsin O’nu asla!!!
O “gibi” olmalıydın ki HİS edebilmeliydin! çünkü O AŞK hiç hissetmediniz mi?
Bütün his—“ler” de yalnız AŞK’tan kaynak alır bu arada ne enteresan değil mi? Duygu’nun aslında çoğulu yoktur/olamaz da ama böyle gelmiş böyle gidiyor ben mi düzelteceğim neyse konumuz bu değil…
Birini sevdiğinizde sakın ola ki “karşınızda sandığınız” insanı sevdiğinizi zannetmeyiniz!
O dediğiniz kişiyi gerçekte hiç görmediniz!
HATTA KENDİNİ GÖRMEMİŞ OLABİLİRSİN… BİR KEZ BİLE!!! Bazı üçünçü gözü açıklar nadiren görür.
Sen aynada gördüğünü sen mi sanıyorsun hala???
Öte yandan mezar taşına yazılan “bedeninin adını” sen gerçek adın mı zannediyorsun???
Ben söyleyeyim de sana ister inan ister inanma gerçek adını:
Senin benim onun şunun bunun . . . heppimizin tek bir adı var!!!
“BEN”
HEPİMİZİN İÇİNDE BİR “BEN” VAR. O D MALUM DA NEYSE…
Kapıyı çalınca kim o dendiğinde otomatik söylenen cevap “benim” hatırladık mı?
BEN TEK
NEFS TEK
RUH TEK
AŞK TEK
ASLINDA BEDEN DE TEK!!! (Bir vücudun azaları gibisiniz!) neyse burayı da uzatmayalım.
Ömründe gerçek sen bir kez su içmedin! Bunu bir çöz hele yedirip içirdiğin bedenin. Bedeni uyutunca rüyalar aleminde fink atan sensin ama onu da kafandaki imajın gibi görüyorsun.
Beden de kutsal bu arada! Çünkü beden Allah’ın varlık şeklinde -ete kemiğe bürünmüş- tezahürü-tecellisidir. Bu beden makinası sen-ben zannettiğimizin kontrolüne kısmen bırakılmış. Bütün icraatlar O’nun elinden çıkar!!!
Ben bir keresinde Allah’ımın "ver kendini al BEN’i” teklifini kabul ettiğimde görme şerefine eriştim “ben”i yani "suje"mi ne diye sorunca söyledi ki bu(süje) kelimeyi ömrümde ilk kez O’ndan duymuştum SUJE??? bayağı bir araştırdıktan sonra yaklaşık 638 günde kendimce biraz çözdüm; biraz kalın kafayım da :)…
obje: nesne;
subje:özne;
süje-süje ise: soru sorma becerisine sahip, gerçeğin bilgisine; akıl, gözlem, sezgi ve benzeri değerlerle ulaşma gayretinde olan varlık, bilen özne
imiş
Birini sevdiğinizde karşınızdaki varlıkta Allah'ın tezahür edişini algılıyorsanız aşk tetikleniyor ve aslında AŞK'ı AŞK ile karşılıyorsunuz. Hepsi bu tutkuyu AŞK’ı birazcık HİS-AŞK edebildik mi?
Bi ismi Allah Rahman Rahim
Bir eril (Rahman olsun)
Bir Dişil (Rahim olsun)
Bu iki ESMA/veya/tezahürü (misal insan olsun) birlikte AŞK ile tetiklenirse YARATIM YAPAR çocuk olsun!!!
Ve ZATI AŞK Allah bilinmekliği SEVDİ yerleri gökleri yarattı!!!
AŞK NE YAPAR SEVER SEVMİŞ… VE BİLİN DEMİŞ
BİLDİM AŞKIM BİLDİM
ZATINCA(SEN’İN KADAR) TEŞEKKÜR EDİYORUM (Cihanın en büyük şükrünü okudunuz sol tarafta)
SEVGİLERİMLE…
Veysele göre:
En güzel cennette secdeye kapanıp
GÖZÜNÜ AÇMADAN
"ille SEN ille SEN" deyip
Hüngür hüngür ağlamaktır
Allah'a göre:
Bizzatihi ZATI ŞAHNELERİ AŞK imiş...
Esması bile değil! Bizzat TA KENDİSİ!
Bilinmez üstüne bllinmez işte benim AŞK'ım...
Günlerden senain bitanem,
Sokakta çıkar mısın karşıma birden,
Buralardasın hissediyorum seni görüceğimi,
Gözüm hep dışarda,herkesi sana benzettiğimden,
Özlem nedir ben bilmiyorum,
Sensizliği bana sor tarif edemiyorum,
Boşluğun içindeyim sanki çıkamıyorum,
Unuttum kendimi,seni çok özlüyorum.
Fatma…
Aşk, sevmek ve belki sevilmektir Efenim. Aşk, ezelî ve ebedî olandır.
Aşk, hayatın ve ölümün bizzat kendisidir. Aşk, Cennet ve Cehennem'dir Efenim...
belki dediğinde
tek kelime anlayamamaktır
Hiç geçmeyen ince bir sızı
Aşk;yalnızlıktır.
Aşk birini kendinden ve nefsinden çok sevmektir Aşk sevdiğin uğruna gözünü kırpmadan ölüme yürüyebilmetir.
Tanımsızdır.
Aşk değil sevgi, "sevgi neydi, sevgi emekti"
AŞK = Kadınların erkekleri eninde sonunda para ev araba tatil ve hediye karşılığında tuzaklarına düşürdüğü sözde bir duygu artık ! Önceden ne güzel aşk mucizeydi , bambaşkaydı aşk veee aşk uğruna ölümü göze alan tek varlıklardık , sonramı ne oldu , boşver bir gün anlarsın nasıl olsa ..
SAYGILARIMLA YUSUF SAYGILI
Aşk ikiye ayrılır 1- GERÇEK AŞK = Yani çıkarsızca sevmeyi başarabilen nadir , kişilikli insanların seçimi 2 - SÖZDE AŞK = Çıkarcı yalancı hain olduklarını sonradan anlaşılan kişiliksiz insanların seçimi !
aşk demişki ben kördüğümüm
Sevgililer Günü :
Videolu şiir:
Sevgi ve saygılarımla efendim.
Kaderin kurduğu muhteşem bir pusudur
hem aşkımsın,hem bitmeyen çilemsin...
bildiğim bunca çiçek var, her birinde gördüm şunu
ya rengini senden almış, ya da canım kokusunu...
aşk denince shakespeare gelmeli akıllara...
Aşk bir otobüstür binmesini bilmeli
son durağa gelmeden inmesini bilmeli (;
Ateşim
Ateşim, güneşim, canım sevgilim,
Çok seviyorum seni,
Tıpkı senin beni,
Çok sevdiğin gibi.
Sana yazdığım şiirlerin her biri,
Sınırsız sevgimin göstergesi.
Aynı Dört Mevsim isimli, şiirim gibi.
Mevsimler gelir geçer,
Ancak aşkımız,
Sonsuza kadar sürer.
Mutluluk bizimle beraber.
Kalbim, güzel evim, biricik sevgilim,
Yaz dolusu deniz ve güneşi,
İlkbahar dolusu taze kır esintilerini,
Sonbaharın en güzel renklerini ve,
Kışın kartopu oynama sevincini gönderiyorum sana,
Yakala.
Şimdi sımsıkı sarılıyorum sana,
Bir de öpücük konduruyorum boynuna,
Hem boynuna,
Hem de harika dudaklarına.
Güzel sözlerin hep aklımda.
Senle ben yelken açacağız,
Ebedi mutluluğa.
Allah erdirsin tamamına.
Güliz Ardilli (Sırılsıklam aşık, mutlu, umutlu, dünyalı. )
26 Mart 2024 Salı 07:37 İstanbul
Yağmur Damlaları ve Ben
Yağmurum, rüzgarım, fırtınam,
Umudum, son durağım, son noktam;
Bilirim ki ben yağmurlu günlere yakışırım,
Yağmurlu günlerde şemsiyesiz dolaşırım.
Sen yağmur damlaları toplarken benim için,
Ben damla damla yağan tüm yağmurlar kadar şükrederim varlığın için.
Ne kadar teşekkür etsem Allah’a, az gelir,
Varlığın bana yaşama sevinci verir.
Hayat seninle daha da güzelleşir,
Renklenir, değerlenir, yaşadığımı hissettirir.
Sayende ışıl ışıl gözlerim,
Bir bir gerçekleşiyor düşlerim.
Seviyor, seviliyorum daha ne isteyeyim?
Aydınlanır tüm dünyam sen ruhuma dokunduğunda,
Tatlı bir masal, güzel bir hayal anlattığında.
Sihirli bir mekanda, bir dağ başında ya da dünya yolculuğunda,
En güzel tarafı birlikteyiz, bir arada.
Sonsuz bir dans başlar mutlulukla,
Devam eder tutkuyla, coşkuyla, hazla.
Uçarak dans ederiz seninle bir rüyada,
Kelimeleri de dans ettiririz aşkımızın şarkısıyla.
Ruhunun yeşil tepelerinde gezinmeyi,
Mavi denizlerinde yüzmeyi,
İstediğin renge boyadığın gökyüzünde süzülmeyi sevdim.
Seninle dolu tüm günlerim, gecelerim, zihnim ve kalbim.
Aklımdasın, kalbimdesin, her zerremdesin,
Zekan keskin, ruhun ince, duyguların derin.
Arasam bir arada bulamayacağım özelliklere sahipsin,
Sen benim eşsiz hazinemsin.
İçin ayrı, dışın ayrı güzel,
Çok özelsin, çok özel.
Dünyaya gelmişim iyi ki,
Bulmuşum seni ve bulmuşsun beni.
Ayaklarımızı yerden kesen bu duygu, sihirli gibi,
Hep seninle olmak istiyorum, şimdi ve ebedi.
Yağ yağmur, içim mutlulukla dolsun,
Varlığım, varlığına armağan olsun.
Güliz Ardilli ( Sırılsıklam aşık, mutlu, umutlu, dünyalı. )
10 Haziran 2022 Cuma 21:43
İstanbul
Sevginin muadili
Akla getiren değil, aklı götüren şeydir AŞK