Hafif karanlık, loşluk;
Yağmur kokan rüzgâr..
Sisli sonbahar, yâr
Ve sonrasızlık..
Aydınlığında yitirdiğimiz
Bir kayaya
Kanadı kırılmış gibi konmak;
Dalgaların
Sahile vuruşuyla avunmak;
Hülyaların derinliğinde
Kendimi unutmak istiyorum..
Yağmurun
Bereketinde huzur,
Bulutunda hüzün..
Yaprağın
Dalında huzur,
Yaprak dökümü,
İçerenköy’de
Seninle güzel,
Eylül’lerde - Ekim’lerde
Yaprağın ölümü,
Ve yaşantımızdaki düğümü,
Bir başka yolun yolcusu
Olmak üzereyken;
Bir başka yoldan gelen
Hafif rüzgârlar ürpertti tenimizi..
Şimdi o da başka yollarda
Ilık rüzgârlar
Saçlarını okşadı,
Nemli bulutlar
Yağmurunu bıraktı;
Filizi anılar
Bu ışıklı mevsimde,
-I-
Var olmuşuz,
Bir def’a
İnsan olarak doğmuşuz;
Yaşadığımız müddetçe de
Işıksın,
Yoktur senden gizlimiz,
Karanlıkları
Aydınlığında boğarsın,
Cam dersin girersin,
Ten dersin iliklerimize kadar işlersin.
Bu şehrin akşamını seyrettik,
Ufukta erirken güneş.
Sahillerinde gezindik,
Hayal ve baharla eş.
“Moda Koyu” yanmada,
Bir sevgiliye
Kavuşur gibi koşmak,
O’nu, sindire - sindire
Okşamak için koşmak
Ve de İstanbul’da olmak..
??^o^