Mart ayı'nın
Çalılarla-çırpılarla
Çevrili yolları,
Nisan'da Mayıs'da
Yeşil-yemyeşil
Bir patlamayla
Kasım güneşi İstanbul’da,
Yakıcı olmayan
Soluk tebessümüyle avuçlarda..
Kasım rüzgârı Boğaz’da,
Yaprakları dağıtmıyan
Gökyüzünün maviliklerinden
Denizlerin derinliklerinden
Süzülerek geldin
Yerine göre bulut oldun
Yeryüzüne döküldün
Yerine göre dalga dalga savruldun
Sedef parıltısının aydınlık yeşilinde
Saklıdır tüm canlı güzellikler;
Dört yaprağının kilitlendiği yerde
Uğurlar vardır.. Ve de sihirler…
Yonca yaprağı aşktır,sevgidir,
Victor Hugo
Tanrım,
Aç bana
Karanlıklarının kapısını,
Ve kaybolup gideyim.
Ümitler, arzuların sonsuz feryadı;
Düşünce onun yanında hıçkırık..
Geçen saatler, günün kanadı;
Hayata bakan pencere kırık..
Neş’e gülücükte saklı bilmece.
Sevgiler yıldızlı gece;
-I-
Hem sana tapmak,
Hem de seni yumruklamak
Geliyor içimden..
Doyurmuşsun, doyurabildiğine,
Hilal ve Kazım Doğancı’nın
Ölümsüz anılarına
Birgün döneceksin
Yine geldiğin yere,
Bitiremediğin düşlerle
Örtüleceksin,
Tüm ışıklar mı söndü?
Güneş aydınlığını mı yitirdi?
Dünya tersine mi döndü?
Okyanuslar suyunu mu bitirdi?
Alabildiğine bir karanlık mı çöktü?
??^o^