Sana
Güneş'i sunuyorum;
Işınlarından bana
Bir tutam verir misin?
Sana
Denizin;
Yaprakların dökülmesini andıran
Kuru ve hışırtılı seslerini
Duyabiliyor musun?
Boğaziçi’nin,
Aydınlık,
Bütün ölgünlüğüyle
Güze dönüşdü
Boğaziçi’nde;
Bir gri dalgacık
Ürpertircesine derinliğine,
Çağla yeşili bir bakış,
İstanbul’u karış - karış
Derinlemesine,
Güzelliğine yaşattı.
Ve Boğaziçi’ni hatırlattı;
O anda bulutlu
Yolu yarı etmişsen korkma,
Yaş elliyi aşmışsa aldırma,
Artık yaşasan da olur yaşamasanda;
Çünkü alışmışsındır varlığa da yokluğa da...
Bir düş fırtınası götürür seni
Hepimizin yaşantısında
Zaman zaman,
Bir yalnızlık vardır;
Yalnızlıktan üşüdüğü
Ve ürktüğü..
Yarınlar deyip geçmeyelim,
Üzüntülerimize-sevinçlerimize
Yenik düşmeyelim.
Yarın herşey değişirken;
Çocuklar doğarken,
Bebekler büyürken;
Birgün
Yine bulaşacaklardı,
Aydıldıkları
Çınar’ın gölgesinde;
İlk günkü gibi
Mutlu olacaklardı,
Işık
Ulaşamadı karanlığa,
Karanlık tümden
Özlem çekti aydınlığa;
Simsiyah bir yaşantıda,
İnsanlar birbirini görmeden,
??^o^