Yabancıydın...
Artık, fesleğen kokuları yoktu gözlerinde.
Her adımını bir yılana yol açmak için atıyordun
Geceyi ayışığından gizlemek için miydi gözlerinin karası.
Kıyı köşe şaşkınlığı
Fısıldasam
kimselere varmayacak sesim
ırgalanıyor ufuğa karışan dalgınlıklarım
Unutalım
Yüreğim kapalı kutu
kontrol anlamlar tıkıştırılan
bir oda
perdesiz
Soyut bir şehrin en izbe
Eski badanalara yapışır güneş
Karanlığa tıkılan ne varsa enükleme vaktindedir
Tökezlemeden yürüyen yolların
Portakal çiçeği kokan ayak izleri
Vardır.
O kutlu ince yolun üstüne bir daha
bir daha dökülür intikam
Görünmemek üzere
Örtülen çizgiler bizim ufkumuzdur
Yeğnilir bir yeni hamlede yüzyılın yükünden
Neyi katacağını kestiremiyor yaşama
Yolun başında değiliz artık,diyor
Sihirbaz.
Denizin yüzünü delmekle meşgul martılar
Ötede bir koy
Koynunda dün geceyi sarıyor
Sabahın aceleci ayak izleri.
Kıyıyı dövüyor deniz... kumsalı orada bırakılanları
Dolunayın şafaktan sakladıkları değil giz olan
Bir parça ben bir parça sen
Omuzlayıp kalaycıya götürdüm
Bazı sözcüklerini bu şiirin
Kıyı çarşısının arkalarına yayıldı nişadır kokuları
Bahara çağrı yaptım tüm kokularınla gel diyerek
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti