Anlatabilir miyim,bilmem.
Sadece yaşarım.
Yaşadığım duygular,
Özlem mi desem ne desem.
(Burdur-Bucak / 1997)
Ölümle yaşamı anlatayım
Bir cümleyle size;
Biri yeniden doğmak,
Diğeri de yaşarken ölmek,çile çekmektir
Bana göre.
Gece ve soğuk,
Sokak kenarında ufak bir kız,
Minik elleri,derin gözleri mahvediyor.
Ağlamaklı bakan o gözleri,
Atılan tokattan daha acı veriyor.
Gece ve soğuk,
Bir daha hiç kimse bu derece sevilmeyecek.
Ve ben,hiç kimseden bu derece nefret etmeyeceğim.
Keşke parmaklarım dolansa saçlarına,
Hatıralara beş parmağımın izi çıksa.
Tutsam,savursam seni,
O namert yüreğini,
Şehrin gözlerinde yıldızlar yanar,
Bir nefeslik canı vardır,
Şehir boğuldu,boğulacak.
Bacalardan çıkan duman
Karanlık bir geleceği sunarken
Sana gel diyemem!
Kızılımsı ışık süzmelerini
İndiriyor şehre akşam...
İnceden bir pus çörekleniyor
Yeryüzüne.
Semada uçuşan şen kuşlar,
Yaklaşın bana;
Selam olsun benden
Çiçek açan dağlara.
Sarı yaprağını döken ağaç dallarına,
Doğanın tüm saflığını taşıyan canlılara,
Selam olsun selam;
Aşık olup da kavuşamayana,
Sen bana bakma,
Gelip geçici dalgalar bunlar.
Yağmur her zaman yağmaz,
Güneş her zaman açmaz,
Rüzgar her zaman esmez.
Hele bende bahar bekle bekle gelmez.
Sesleri büyütüyor gece,
Sessizliğe ulaşmak amacıyla
Düşüyorum yollara.
Ve bitmek,tükenmek bilmiyor kavgaları...
Seslensem duyarlar mı acep?
Şiişşt! Gürültü etmeyin
Hayal edelim beraber,
Raylar üzerinde yürüdüğümüzü,
Hafif bir rüzgarın estiği,
Kavakların ses çıkardığı bir yolu.
Çam kokuları gelsin uzaktan,
Kırılsın burnumuzun direği.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!