Hüzün mü diyorsun,
Hüzün açan çiçeğim?
Gel de hüznü gözlerimde gör,
Gel de hüznü yüreğimde,sahte tebessümlerde gör.
Öyle kötüyüm bu akşam,öyle yanlızım.
Bin değil,yüzbinlerce vuruldum yüreğimden,
Kaybolup giden şehrin sokaklarında
Bahar yağmurları seksek oynuyor.
Gece olmuş,tektük kapanmamış lambalar olsa gerek.
Sokaklardan gelen sesleri dinleyen birileri olmalı,
Hatta bu seslere ayak uydurup ağlayanlar.
Buğulu camlara başını koyup,
Bir tokat gibi yüzüme çarpma rüzgar;
Dağıtma tarak yüzü,toka yüzü görmemiş
Dağınık saçlarımı.
Söyleme bana,fısıldama kulağıma
Ağlayan o şarkıyı,
Dokunma yüreğime
Sen bilmezsin canım benim;
Bir ressam boyar akşamları,
Ben o renklerin içinde,
Ölür ölür dirilirim.
İçim sızlar,ezilir
Bir şeyler dokunur yüreğimin bam teline,
Bir damla gözyaşıydı,Irmakların çağlayanı.
Bir parça sevgiydi bahçemdeki gülün gül dikeni.
Gülmek bir kasırga mı desem kırkikindi yağmurları mı?
Hatırlıyor musun bir Nisan sabahını?
'Hiç kimseye yakışmaz böyle gülmek,
Seninki gülmek değil,gülerken ağlamaya örnek vermek.'
Canım benim;
Bugün sensizliğin
Bilmem kaçıncı yılının,kaçıncı günü.
Hiçbir şey eskisi gibi değil;
Değişen dünyada değişmeyen bir-iki gerçek var;
O da yaşam ve ölüm!
Ağaçların melodisinden anlıyorum ki,
Rüzgar esiyor,ıslak sokaklarda.
Saçlarında rüzgarın eli,
Karmakarışık geçiyorsun dünyamdan,
Saçların darmadağın,ellerin saçlarında,
Sağda,solda,ortada,havada
Sallandıracağım bir gün sefil yalnızlığımı darağacında!
On mermi gecelere,
Gündüzlere beş bıçak yarası.
Bir kasırgadır esecek,
Toza bulanacak çirkinlikler.
Dünyayı kirletenin güzellik neyine,
Ben incecik bir çığlıkla geldim düşlerine,
Boynu bükük hayallerine,gülüşlerine.
Sensizliğe öyle bir sensizlik ekledim ki,
Geceler gündüzler yetmedi benim düşüncelerime....
Ben haykırışlarla geldim bakışlarına,
Doğadan bir parçayım
Bazen taş,bazen bulut,bazen su.
Bazen bahar gibi açıyorum,yağmurda
Bazen de yapraklarımı döküyorum,
Tıpkı kışın solan ağaç gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!