Naime Özeren Şiirleri - Şair Naime Özeren

Naime Özeren

Mevsimlerden güz,
Aylardan eylül,
Vakitlerden akşamüstü etkiler beni.
Bir gün göç edeceğim senden
Sanırım o vakitlerin birinde.
Bir eylül sabahı olmalı bu

Devamını Oku
Naime Özeren

Güvercinim uçtu semalarımdan
Bir Özbek beyiydi gönlünü çalan
Narin yüreciği nazlı, kırılgan
Baba ocağından âşiyanına


Devamını Oku
Naime Özeren

Bir atımız vardı, emektar
Tüyleri parlak, bilekleri ince, rengi dor
Yelesi uzun, duruşu mağrur
Pazara giderlerdi babamla
Üzerinde gümüş koşumlar
Babam bir heykel gibiydi sırtında

Devamını Oku
Naime Özeren

*
Eyy güzel ülkemin
Avukatları, savcıları, yargıçları, hâkimleri…
Hakkın, hukukun adaletin sesleri
Biliniz ki:
“ Uçurtmalar, rüzgâr gücü ile değil,

Devamını Oku
Naime Özeren

Aradan geçen onca yıla rağmen
Rüzgâr, kokunu getirir uzak iklimlerden
Güzel gözlerin düşer gönlüme,
Yorgun / sevecen
Uzanıp öpmek isterim, nasırlı ellerinden
Hep, son duruşun takılır belleğime;

Devamını Oku
Naime Özeren

Bir goncaya sesin düşse
Açılıp gül oluyor
Katmer katmer...
Bahçemdeki şeftaliye de gülüşün
Ballanıyor hepsi
Birer birer

Devamını Oku
Naime Özeren

Yaz sona erdi. Güneş artık eskisi gibi yakmıyor. Ege’ de sarı yaz başladı bile. Pastırma yazları gelecek daha, ileriki günlerde. Tatlı bir sonbahar esintisi okşuyor insanın tenini. Limana doğru yürüyorum kayıtsızca. Günün bu saatleri bir başka güzel. Sessiz, sakin, serin. Kuş sesleri azalmış. Bir kısmı gitmiş besbelli. Yeni bir yat gelmiş limana. Oldukça alımlı. Yaklaşık 18- 20 m..Adı Felix. Biraz da ayrık demirlemiş diğerlerinden. Kümese sonradan katılan tavuklar kadar yabancı… Balığa çıkan pek çok tekne var elbet. Ama bir tanesi var ki çok özel. Köyün tek balıkçı çifti onlar. İşte, balıktan dönüyorlar. Kadın oturmuş, adam dümende. Umarım gönüllerince geçmiştir avları ve bol balıkla dönüyorlardır evlerine.

Limanın az ötesinde küçük bir iğde ağacı. İnce gövdesi rüzgâra boyun eğip denize doğru bükülmüş. Üstünde ne iğde ne de yaprak bırakmış çocuklar. Hemen dibinde de görkemli bir keçiboynuzu ağacı. Sanki iğde ağacını korumak ister gibi dallarını onun üzerine germiş sevgiyle, dostça. İşte burası yolun bittiği yer. Ve benim şiirlerimin, öykülerimin doğumevi, kimsenin bilmediği. Deniz iyice sokulur burada karaya. Neler anlatır kumsala kendi dilince, neler…Genelde bir mola veririm yolun tam burasında.Usulca aşağıya iner, ağacın dibindeki kayaya otururum. Ayaklarımı denize sokar, sessizliğin sesini dinler, ciğerlerime o çok sevdiğim deniz ve yosun kokusunu çekerim keyifle. Eğer zamanıysa yeni bir şiir veya öykü filizlenir içimde bir yerlerde. Yine öyle yapacaktım ama o da ne? Mekânım işgal edilmiş bu gün. Bir başka kadın tarafından hem de. Az ileride iki bira şişesi akşamdan kalan. Muhtemelen, gece mehtabı seyreden iki sevgiliden armağan. Bir olta, ilerideki kayalıklara takılmış. Islanıp denizanası gibi olmuş koskocaman bir ekmek de kıyıya vurmuş, uzanmış boylu boyunca çakılların üstüne. Sanki bir çocuğunmuş da bu olta, kurtaramayınca elindeki bayat ekmeği fırlatmış balıklara kahrından gibi geldi bana. Kurgu işte…
Kadına takıldım birden. Gözleri denize dalmıştı. Dış dünyayla ilgisini kesmiş gibiydi. Çok narin ve korumasız görünüyordu. Saçları uzun, yüz hatları düzgün ve ince. Solgun yüzünde güneşin pırıltıları oynaşıyordu. Çıplak ayakları suda bilinçsizce çırpınıyordu.Tam, sessizce geri dönüyordum ki kadının sesiyle irkildim birden;
“ Namertsin işte, namertsin” diyordu “ hem de en acımasızından! ...” Telefonla görüşüyor sandım.Hayır. Elinde telefon falan yoktu. Çevresinden habersizdi kadın. Denizle veya kendisiyle konuşur gibiydi ama aslında sevdiğiyle konuşuyordu. Veya bir zamanlar kendisini sevdiğini sandığı kişiyle.Düşündüm:” Aşk eski bir yalan değil mi sanki? Adem’ le Havva’ dan kalan...” İşte, birilerini mutlu ederken bir diğerinin canını yakmıştı yine.Ve sonra:

Devamını Oku
Naime Özeren

Gönül gözüm perdeleri kapalı,
Aç! demeni bekliyorum Sultanım.
Tatmak isterim kevser şarabını
İç! demeni bekliyorum Sultanım.

Rahmet dilenmeye geldim kapına,

Devamını Oku
Naime Özeren

nasıl anlatsaydım yüreğime gitmeleri?
ömrünce o hiç kimseyi terk etmedi ki…
annem, babam, ağabeylerim
en sevdiklerim
vedasız ayrılınca ömür sahnemden
ölüm ayrılığını erken öğrendi

Devamını Oku
Naime Özeren

Gülleri kim kuruttu bu akşam böyle?
Ufuklara kim serdi boylu boyunca?
Bak, akşamlar gülkurusu…

Yıldızların yuvasını kim dağıttı yine?
Şaşkınca dolanıyorlar gökyüzünde

Devamını Oku