1973 baharının mayıs ayında Muğla-Fethiye’de doğmuşum. 1979-1990 yılları arasında Kızılbel İlkokulu, Üzümlü Ortaokulu ve Aydın Mimar Sinan Endüstri Meslek Lisesinde okudum. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümünden 1994 yılında mezun oldum. 1997-1998 yıllarında Amasya ve Ardahan’da vatanî görevimi yaptım. 2012 yılında Elazığ Fırat Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Yönetimi ve Teftişi Anabilim Dalında Yüksek Lisansımı tamamladım. 1994-2007 yılları arasında Kütahya-Merkez, Isparta- ...
Gece toplar kurşundan ağır eteğini,
Zalim yalnızlıkların yanışıdır sabah.
Tül gibi sıyrılırken gözden kesafet
Yürür yüreklere zindelik, bereket.
Ne kâbus kalır geriye ne gam
İki büklüm kıvranan yüreğimiz
Ağır akşamlar usulca çökerken şehre
Solgun camlarda can verdi ışıklar.
Bir kızıl “ah” koptu dilimden
Yüz hüzne boyandı âşıklar.
Karamsar renkler titreşiyordu ufukta,
Karanlığın kırık nağmesi
&Aşkım için
Tılsımlı bakışlarının titrek kanatları
Bir sarmaşık gibi sarar da ruhumu.
Sorular bile kaybeder yolunu,
Sorarım gölgeme: Ben neredeyim?
Denizin mavisini sende buldum ben,
Düşerken damlalar doludizgin,
Bir heyecan sarar beni, gezgin.
İnlerken gök, çakarken şimşekler,
Kimileri mavi sema bekleyecekler.
Gökyüzü gererken boz bulanık perdesini,
Meczup bir balıktım mavi denizinde
Mehtap derlerdi nuruna.
Dizinin dibine dizilip
Derviş edasıyla dinlerlerdi
Yüzyıllara yağan masalını yıldızlar.
Gülüşün gönlüme kalay olurdu,
Bak, sonuna yaklaştık, haşin şubatın,
Açın kirli camları, perdeyi atın.
Şu durgun dünyaya biraz neşe katın,
Otağına cemre düştü tabiatın.
Kabil, Habil’in keseli ömür ipini,
Kardeşin kardeştir maalesef katili.
Hainler çekimlerken “kargaşa” kipini,
Kahrolası terörün yoktur dini, dili.
Sansar sürüsü saldırmış körpe kuzuya,
Çiğ idi, çığlık idi kurşunî boşluğun
Hicretin ömrüme çığ gibi düştü.
Birlikte büyüttüğümüz gonca güller
Çile közünde enkaza dönüştü.
Batarken ıslak çöllerde sensizliğe
Her hâlini tattım sarhoşluğun.
-I-
Gözlerin mavi, masmavi deniz;
Ben gözbebeğinde güneşlenen ada.
Her an gemilerim sefer eyler
Benden sana.
Sana kavuşsun diye ellerim,
Tutunduğumuz dal elimizde kalmasın,
Umuda uyandığımız seher vakitlerinde.
Bir daha kapımızı çalmasın,
Ayrık otu gibi çöreklenen çöller.
N’olur tarumar olmasın,
Teşrinlerde açan terütaze güller.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!