Hayatıma girdiğin gün
Semah oldum döne, döne,
Sanmıştım ki olur düğün
Deli oldum döne, döne.
Bir heves le elime aldım kalem
Gönülden geçenleri yazasım var
Nasıl yazılır bilmem bunca elem
Kararsız kaldım yine cayasım var.
Sıkıntı, cefadan cemalim soldu
Yetişmiyor para; hiç bir masrafa
Dövizimiz de yok ki bozduralım
Yastık altı tamtakır bak etrafa
Elden ne gelir kime anlatalım.
Gördüğünde ne var görmediğin varken
Bildiklerimiz sadece denizde damla
Her yıldızın ışığında farklı dünyalar dönerken
İnancın hutbesine dalıp gidersin
Düşsel, düşüncenin hızı bir anken.
bu zamanda kişinin bir eşeği olmalı
binip gitmeli dağlara, dağlara
yükseklerde sesin kısılasıya bağırmalı
ne buldum deresinden çıkıp yaylaya
çimenlere uzanıp doya, doya uyumalı.
Gurbetten geldim köydeki evime
Kapısını açamadım pas tutmuş
Şaşırdılar kolu, komşu halime
Otuz sene geciktiysem ne olmuş.
Dedim ne yapalım elim ermedi
Okuyup, yazssamda güzel sözleri
Yine manasını bulmuyor dostlar
Kılı, kırk yarar verdiğim özveri
Hatamın üstünü örtmedim dostlar.
Kusursuz insan ararsan bulunmaz
Yaşam tat vermiyor sizler olmadan
Kamil, nuri, musti, fani dostlarım
Hiç çıt yok aşağıdan yukarıdan
sizsiz muhabbet olmuyor dostlarım.
Düşen bir yaprağın dalgınlığı var bende
Burada geçmişin ahı var
Sessizliğin hükmü tepemde
Burada sine, sine ah var
Dert burda, keder burda
Binlerce yıkıntılarda vah var
İnsanlarda bitmek bilmez istekler
Hile, fetbazlık her işte var onlar
Gün ve gün çoğalıyor kefereler
Onlar ki yolunacak kaz ararlar.
Kimi bolluk içinde kimi sefil
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!