Bana öyle sarıl ki,
Kollarında ağlayayım.
Gözyaşım mutluluktan,
Olsun!
Sus!
Yakışmadı sana...
Aniden, zamansız gidişin yakışmadı!
Yıllarca seni aradım
Sensizlik içimi yakmıştı
Yıllar sonra tam bulmuşken
Yakışmadı sana...
Aklımda yok iken
Ansızın girdin dünyama
Mehtabı seyrederken
Yıldız gibi kaydın gönlüme
Asık suratım değişti
Alnımdaki yıllanmış çizgiler yok oldu
Bugün erkenden kalkıp
Limana gittim.
Fenerim altına, oturduğumuz aynı yere oturdum.
Güneşin doğuşunu seyredecektim, yokluğunda
Güneş bile bir garip doğdu,
Sanki o da bir şeylere küsmüştü…
Geçen yıl bu zamanlar
Kumsala denizden topladığım taşlarla
Adını yazdım..
Yüreğimdeki fırtınalar gibi
Sahile vuran dalgalar
hepsini tek tek almış götürmüş
İdam fermanımı hazırlamışsın!
Kalemini de kırmışsın…
“Son sözün nedir? ” Diye de sorma!
Sadece darağacı hazırlamayın…
Onun yerine…
Hani, gölgesinde oturduğumuz,
Çekilmiyor
Canım aşkım sensiz dünya,
Sensiz yaşam çekilmiyor
Vermiyor
Teselli vermiyor sensiz hiç bir şey
Çalmaz oldu kapımı
Özleminle yakma yüreğimi
Uyan Kara Kız, hadi uyan!
Hangi düşlere gözlerini yumdun
Yalancı dünyanın ikinci baharında
Aç gözlerini, saf değil düşlerin kadar
Açık gözle gördüğün kabuslar.
Bir telaş var gün batımında
Gece ve gündüz bir birine karışmış
Kızıl ve mor lacivertle yarışıyor
Kaos yaratıyorlar adeta
Yalnız yürekler kıvranıyor sancı içinde
Caddelerde insan kalabalıkları
Bıçak kemiğe dayandı çaresizim...
Asla isyan etmedim,
Ne gelirse mevladan dedim.
Eyvallah çektim…
Ama ben de insanım!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!