Aşk…
Gönül sahrasında nezaket
Umut sağanağında
Himmet ve letafet
Duygu dünyasında suhulet
Ve ünsiyet bereketiyle
Önce haddimi sual etsem
Solgun bir hazanın çehresini içimde hissetsem
Dinmeyen figanı nasıl gizlesem, sessizce akan yaşları silsem
Ruhum adına, kalbimin sevdasına, kalan nefesi imdadına hasretsem
Zihnim abluka altında inlerken,
Kalbim dirliğe hasret çekerken,
Ruhum hicran içine nazar iken,
Uyanmak, kalbi olmak ve ne zor!
Canın, canana tevessülü olunca,
Meğer ne kadar zormuş bu ayrılık
Gönülde bırakmıyor hiçbir aydınlık
Zihin karma karışık, ahval bulanık
Her yerde gözler kayık, dil sarkık
Halin iflası demek böyle bitermiş
İnsan niye yaratılmıştır
Ruhun feyz kaynağı her bakımdan anlatılmıştır
Kalbin farkında olan zaten anlamıştır, nitelik ihsan değilse masiva hardır
Tebessüm irşattır, sırlı kapıları açan ilm-i sanattır, sevgi yoksa kalbe nasıl yaklaşılır
Güldüğüme sevinme
Ağlatır acılar,
çile tadında ki ızdıraplar,
figan ettiren yaralar
İlkbahar tüm cazibesiyle
Kuşatmaya azmetmişti solgun yürekleri
Neler anlatmıyor, hangi sayfaları açtırmıyordu ki
Hissediliyor ötelerin şevki
Sinelerde mahfuz tutulan bir hasret ki
Evet...
Sabırla bekledim
Bahtımdır dedim ve kanaat ettim
Ne kadar kahrın varsa içim sızlayarak çekildim
Bir gün yüzüme gülmedin, yargılamak için çok acele ettin
Bilmem ki niçin kendinle yüzleşmeyi hiç düşünmedin, bahanelerle hayatı zehir ettin
Daldım,
Uzaklarda bekleyen,
Hiç,
Bitmeyen hayallerime.
Ruhum,
Salınıyor, kaynıyordu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!