Nedendir bilinmez gelecek an
Kalp ikliminde mukadder olacak çetrefilli zaman
Bilemem ki hevesler ruhumda vazgeçilmez hicran ve hazan
Dillere pelesenk oluyor her an
Vazgeçilemiyor kuvvet dengesinde hali perişan
Bilme ki nasıl anlamalıydım
Yaşadığını sanan ve fakat toplumdan kopuk olan hissiyatların ahını
Nereye gitsem, karşıma çıkan gariplikleri anlamak için gayret sarfetsem boşuna
Gencecik bedenler, macera için şekillenen zihinler,arlanmayı bırakmış bir haldeler
Bir dolmuşa binerek, mahalleme dolayısıyla onca yıllarımın geçtiği, evimize doğru merakla ve tabiî ki sevinçle gidiyordum.
Merak ediyordum çünkü, annem eşimi kendi ailesinin yanına bırakarak, askere gitmeme pek razı olmamıştı, bende biliyorum ki, birtakım insanlar annemi boş bırakmazlar fit verirlerdi.
Annem de zavallı, çok düşünmeden hemen inanır ve tavır alırdı, kendi asık suratı yetmiyormuş gibi, ayrıca zavallı babamı da devreye sokarak ve bana tavır almasını sağlardı.
Babamı masum görüyorum, başka bir seçeneği yoktu, zira annem onun iflahını keserdi.
Hele bir annemin sözünü tutmasın, annem çarpıp azarlar, bin pişman ederdi, ne yapsın geçinmek zorunda, sabır etmeseydi, kırk yıllık bir evlilik devam edebilirimiydi!
Babamın da fevkalade hataları vardı, aile sorumluluğu pek yoktu, bir aile reisine düşen görevleri çok önemsemezdi, belki bunları çok idrak edemediğindendir, beklide iyi yetiştirilmediğinden, daha da önemlisi kendini muhasebe etmesini çok bilemediğindendir.
Davacı olan fakat, benim tanımadığım öğrenciler şikayetlerini dile getirip,polise yazdırdılar, üçü birden rapor almak için hasta haneye koştular.
Bana bir şeyler sordular,cevap verdim dinlediler,yazdılar fakat ne yazdılar bilmiyorum okuma fırsatını vermeden hemen imzalamamı söylediler,imzaladım.
Yarın mahkemeye götürülmek üzere,saat 17.45 civarında mahkeme saatine kadar nezarete bekleyeceğimi söyleyerek bu gün kendilerinin misafiri olacağımı ve kalacağım mekan olarak nezareti gösterdiler,içeriye girerek üzerime kapıyı killediler.
Nezarete girdim,acayip bir koku,her taraf pislik içinde,demir parmaklıklar var, fakat camları kırık,ayaz,rüzgar,kar savruluyor,soğuk mu hat safhada.
Üç tane çocuk yaşta hırsız yakalamışlar,yüzleri donuk,yere uzanmış yatıyorlar, sanki orada devamlı konuk, yer yok ki oturacak, alalım bir soluk,saatlerce dikildik durduk, tabii bu arada da haylice solduk.
Saat 23.45 i gösteriyordu,gelen giden çok, ama göstermiyorlar ki bilelim, soran hangi konuk.
Halkının refahını ve mutluluğunu, artırmak yerine,onları sürekli perişanlığa, mahkum ediyorsa,
Adına Parlâmento denilen, ve bu milletin temsil yetkisi verdiği, millet vekillerinin bulunduğu mekan,her on yılda bir,tedavülden kaldırılıp,tasfiye ediliyorsa,
Bunu da, millet adına yaptık,milletin ve devletin bekası için diyorlarsa,temsil yetkisi olan nice mümtaz şahsiyetleri,hiç suçları olmadığı halde,mahkum ediyorlarsa,
Kendi kuvvet dengelerini, korumak ve kurtarmak adına,kanun çıkartıp,milletin ali menfaatlerini, hiçe sayıyorlarsa,
Milletten habersiz, kendi namı hesaplarına çalışan,kon tür gerilla,ergenekon veya batı çalışma gurubu gibi,
Milletinin aleyhinde ve milleti yönlendirme adına, parlâmentonun dahi çözemediği, bir oluşuma alet oluyorlarsa,
Metin olmak için çalışacağım
Ruhumun ve kalbimin farkına vasıl olmadan nasıl yaşayacağım
Hangi edep ile saiklarini bulacağım, hiçbir korku ve kuşkuya sığınmayacağım
Bedelsiz ne var, hesap hangi bahar için ruhumun serencamını aralar, kime soracağım
Henüz zanlı olmadan mahkûm ettiniz
Düşüncenin şümulünden bihaber olarak sınıflara böldünüz
Kalplerden muhabbetin ülfetini sildiniz, hiç yetinmediniz ruhu köleleştirdiniz
Teraneler içinde, zorbalık eşkâlinizde, müddeti nefesin kadri bilinmeyince edepsizce
Ruhumun dinmeyen figanıydı
Ne kadar sabretsem, kanaat etmek için kalbi inşiraha meyletsem
Sineme nüfus eden hüzünle sessizce nefeslensem, dolan gözlerimi gizlesem
Kimseye yük olmadan, nefesinde kem gözle anılmadan, muhabbet vecdine kansam
Vuslatın iştiyakından arî nefesten kalan harı
Garip bir handa geceleyen canı, aşka hoyratça bakan bühtanı
Küskün sokaklarda sabahlayan hicranı, eleme yaslanan hüzzamı ve insanı
Nevi şahsına münhasır hezeyan saçan, hakikatin rahlesinden uzaklaşan âdemi canı
Anlaşılır
Olmayı niye diler
Melali canım, dinmeyendir yaşım
Can
İçinde saklı olandır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!