Karaya vurdu balinalar
Yakalandı kırlangıç balığı
Sevgilinin ardından
Taş yuttu divane kuşu
İhaneti öldürür sadakat
Çok pahallı ama değersiz
Ve anısız yok ki hatırı kalpte
Hiç kalıcı değil önemsiz gözde
Bir kenara koysan gelmez hiç akıla
Tozlanıp unutulur bıraktığın yerde.
Papatya
Ezilip durursun
Topukların altında
Oysa ben en çok
Papatyadan taç yaptım anneme
Nasıl bir kokudur ki bu
Hiçbir çiçek daha güzel kokmaz
Nasıl bir tutkudur ki bu
Hiçbir güçle karşı konulamaz
Beklentiler, hesaplar ve tüm planlar
Zehirli sarmaşık gibi sarar insanı
Elini kolunu bağlar; Kımıldatmaz.
Koşar adım girdiğin yoldan
Yürüyerek çıkamaz insan
Senden sonra takmadım kelepçe
Vurulmadı ayağıma prangalar
Örülmedi duvarlar önüme
Bedenim özgür; Ruhum esaretinde
Bedenler sevişir, ruhlar kararır
Yağmurunu bekliyor toprağım
Bilirim ardında belirecek gökkuşağı
Eşsiz kokun taşıyacak huzuru yüreğime
Hey hat! Sözler işkembe-i kübradan
Zevahiri kurtaramadın ayıboğan
Hala çat pat çala kalem mi yazıyor
Sermest beni safderun mu sanıyor ?
Vaveyla ah dil hun eyvahlar olsun !
Ağlatır bazen tek bir söz
İnci inci parçalar incitir yüreği
Kötü niyet yoktur ortada
Yapacak bir şeyin olmadığı gibi
Söylenen iyi niyet temennisi
Delinin biri düşman ettiğinden dolayı mı
Namlular döndü bedenimize
Hastanın biri sınırları icat ettiğinden dolayı mı
Örüldü aramıza anlamsız duvarlar
Ne kadar çok dilek tutulmuş olsa da gece vakti
O kadar çok düş sönmüştür şafak vakti
''Ayaklarının üstünde durması için illa iki ayağımı olmalı insanın''
Veda anında nokta ;Birinin sözü biterken, diğerinin sözünün başladığı yerdir.