Küçücük narin minnacık ayakları
Ayacıklarını saran yırtık ayakkabısı
Önlüğünün rengi solgun,yakasının dikişi sökük
Bu ülkenin istikbalinin
Elinde plastik poşetten yapılan çanta
Umut çocuk; Umut!
Yapraklar sarardığında dala,
Dal kırıldığında gövdeye,
Unesco kültür mirasları
Listesinde yer almalı
Güzel ülkemin
Bitip tükenmez acıları
Elleri arkadan kelepçeli
Gözleri bağlı
Ensesinde silahın soğuğu
İşkence hanelerde kan sıcağı
Reva mıdır bu zulüm
Uyuma Türk istikbalinin evladı
Uyuma; Uygurlu kardeşlerin gibi
Nice yüksekti okuma yazma oranları
Vede kentlilerdi vatanlarını Çinliler işgal etti
Alıştım sensizliğe
Sessizliğin içinde
Soğuk evde titreye titreye
Alıştım solmaya
Dalından koparılan çiçek gibi
Vazosunda Menekşe
Konuşur onunla sessizce
Bekler kokmasını
Gülü küstürür hisleri
Yollarında Leylaklar
Hanımeli açan gövdeler
Birinci dünya savaşında yenilen devlet
Esaret anlaşmasını imzalayan gaflet
Dağıtılan ve silahları alınan ordu
Millet yorgun ve fakir...
Milleti felakete sürükleyen zihniyet firar
Aşk;
İnsanın başka bir insanın içinde
Kaybolup kendini bulmasıdır firuze
Aşk;
Herkes onun güldüğünü sanarken
Ne kadar çok dilek tutulmuş olsa da gece vakti
O kadar çok düş sönmüştür şafak vakti
''Ayaklarının üstünde durması için illa iki ayağımı olmalı insanın''
Veda anında nokta ;Birinin sözü biterken, diğerinin sözünün başladığı yerdir.