Maymun gibi bir daldan bir dal-a
Yüzüme baka bak-a, soframda aşım da
Geceleri koynumda,sarılarak kokum da
Yolumu bekler gibi yolu gözlerken
Düştün yola; gözden düşe düşe
Sevgili Can fedacığım
Bugün 28.Temmuz.2020 ve saat 03:11 suları hava siyaha boyanmış vaziyette ve evren göz bebeklerini gök kubbenin arşına taşıdığı vakitte yazıyorum mısralarımı hasretle sana…Duyguların kağıda mürekkebi ile dokunduğu şu anda klasik müzik çalıyor taş plakta. Yanı başımda boş bir sandalye, masamın üstünde bir fincan acı kahve, odam da her zamanki gibi dağınık biraz. Kelamın kalem vasıtası ile duygularımı ifade etmesi amacıyla içimi döküyorum inci inci beyaz kağıda
Gece ve sessizlik; Komşular uyku taliminde olmalı sıcak döşeklerin üstünde, hava bir hayli sıcak sadece gecelik ve yahut bir don, bir fanila yeterli olmalı uyku için. Eminin şimdi sende mışıl mışıl uyuyor olmalısın, nede olsa saat 8:15 de işe gitmek üzere uyanman gerekiyor. Hızlıca giyinip hazırlandıktan sonra kısa süreli atıştırmanın ardından saat 8:30 da arabanın kontağını çevirmiş olmalısın. Aynı yoldan aynı saatte geçerken saat 8:45 de aynı benzinlikte ve aynı pompacı da benzin alırken aynı kartınla ödemesini yapmalısın. Ve saat tam 9:00 da iş yerinde masanın başında olmalısın saat 9:01 olsa ne kadar hazin olur değil mi?
Kan bağından önce vatan
Sadakat,disiplin ve emre itaat
Onlar yüzler binler on binler
Islıklı ok ardına dizildiler
Vatan,millet ve barış adına
Gerçekler güneş gibidir
Çıplak gözle bakmak zordur firuze
Hele ki söz konusu mevzu bahis sensen
Bakıp görse bile kabul edemez firuze
Sanki sen hiç varolmamış
Ve biz seninle hiç karşılaşmamış gibiyiz
Düşük yapan bir annenin ümidi gibi
Düştün gözümden gönül toprağına
Ve ben çiçeklerimi bıraktım karanlıkta
Ah bu kiralık katil
Misyoner barış elçileri
Sızlatırlar vicdanı ve yüreği
Gülümserken kan akıtır dişleri
Duydun mu ayak seslerini
Yüreğine güvenmeyen modern adam
Sömürdüğü insanların alın teri ile güç kazanır.
Yüreğine güvenmeyen modern kadın
Cüzdanın arasında ki sömürü kağıdına teslim olur.
Modern zamanlarda çiçekler
Katilinin elinde
Katilinin sevdiğine gülümser
En güzel kokusuyla
Ne kadar çok dilek tutulmuş olsa da gece vakti
O kadar çok düş sönmüştür şafak vakti
''Ayaklarının üstünde durması için illa iki ayağımı olmalı insanın''
Veda anında nokta ;Birinin sözü biterken, diğerinin sözünün başladığı yerdir.