Biliyorum sevgili dostum
Arzuların,beklentilerin,hayallerin var
Ceketin biraz bol,gömleğin biraz dar
Sanma ki terziye ihtiyacın var
Kahvede iskambil oyunu mu oynasak seninle
Yoksa cami avlusunda kuşlara yem mi atalım
Ve yahut çıkıp meydanın göbeğinde
İnsanların şaşkın,ürkek bakışları altında
Havuzun serin suları altında mı buluşsak
Hazır mısınız ? Beyler bayanlar,
Yalnızlık içtimasına.
Evli arkadaşları en ön sıraya alalım
İkinci sıraya sevgilisi olan arkadaşları
Üçüncü sıraya ayrılıp yas tutanları
Dallarımız kırılmışken ilkbaharda
Hüzünlenebilir miyiz biz
Yaprak dökümü için sonbaharda
Zayıf düştük ; Yenildik
Tutunamadık insan gibi insana
Zavallı kurban yamyam fare
Aç bırakıp alıştırdılar seni değil mi ?
Kardeşinin etini canlı canlı yemeye
Onlar için temizledin güverteyi
İstemeden ve hiç farkına varamadan
Hüzünle ıslanmasın kirpik uçların
Kapanır mı sana açılan avuç içlerim
Dalıp gitmesin uzaklara bakışların
Yanındayım ; yanımda olmasan da
Kalbinde anılarının içindeyim
Yürek otağına sığmaz duygu seli
Cümle yatağında taşkın yok tarifi
Susar; Tercüman olmaz kelimeler
Dertle gamlanır kalpler puslu sisli
Düşer bu yaz yaz yağmuru
Yengeç yengeç olalı
Böyle kızgın yağda kızartılıp
Hiçbir sofraya uzatılmadı
Yengeç yengeç olalı
Böyle acımasız bir avcı
Bu gece bir yıldız kaydı
Yüreğimden ufka doğru
Kalmadı ki bir dileğim
Düğüm düğüm ağzım dilim
Bu gece bir yıldız kaydı
Ne kadar çok dilek tutulmuş olsa da gece vakti
O kadar çok düş sönmüştür şafak vakti
''Ayaklarının üstünde durması için illa iki ayağımı olmalı insanın''
Veda anında nokta ;Birinin sözü biterken, diğerinin sözünün başladığı yerdir.