S E V K A R D E Ş İ M, S E V...
surprizsite.com- Şiir no: 193 13-02-2010
Konu, SEVGİ’yse; tuttuğun yerden yapış.. “SÖZ”e,
Sevgi; Rabb’den yayılır.. sen de, “O YOL”u izle...
İletişimimizi cümleler ile kurarız. Cümleleri ise kelimeler, kelimeleri de, harfler meydana getirir... Hiç düşündünüz mü? .. Harfler, tek başlarına bir anlam ifade eder mi? .. Sizler, hayır mı diyorsunuz? .. Ben de, ‘TAM TERSİNE’ evet diyor ve şu harfleri de, misal olarak sunuyorum...
-İLÂHİ—
S I R L A R D AN B İ R SI R... C A M İ A = C, A, M, İ, A
= (C + A + M + İ + A)
Ana rahmine düşen bir sperm’in, yumurtanın zarına dokunmasiyle başlayan ve zigot ile sonuçlanan,“TEMEL ATMA TÖRENİ” ayni zamanda, “ZIT’ların oluşumu”nun da; “BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİMİ”dir.
Artık; kontak anahtarı çevrilmiş, fizik alemin bir “EŞREF-İ MAHLÛKU” daha; zaman küresinde, entropi zarfı içinde, verilen adrese gitmek üzere..büyük bir hızla yola çıkmış, kendisine tayin edilmiş rota da ilerleyerek.. Dünya’ya adım adım yaklaşacak.. ve bir gün nihayet,“DOĞMUŞ..” olacak.
Bu doğuşla beraber, çilesi de neş’esi de.. başlamış olur. Çünkü; Dünya “akıllılar için, bir çile ve ızdırap.. mahalli; Ahiretin ise, bir çeşit tarlasıdır. Dünya; ilk insandan, son insana kadar.. hep; bir çile yurdu, olmuş ve olmaya da devam edecektir. İşte, bu Dünya’nın kısa bir romanı, çilesi ve reçetesi... Reçeteleri okumasını, bilenler için…
B U D Ü N Y A’ N I N Ç İ L E S İ! ..
HAC, her Müslüman'ın gerçek rüyası ve zenginlerin gerçek Müslüman olmasının bir şartıdır. Müslümanların dünyadaki en büyük toplantısı ve birlik olmasıdır.
surprizsite.com - ŞİİR NO: 198 / 18-02-2010
Mahlûkat, niçin; birer- birer emrinde?
Hepsi; el-ele.. ve de, senin derdinde! ..
Rabb’dan; sana sunulan.. “en büyük nimet,”
Kendi küçük, işi büyük; “US! ” beyninde..
Gerçekleri saklayanları bu şiirle bir defa daha dostluk ve sevgi ile uyaralım. Bu şiiri sürece destek için herkesle paylaşalım. Barış varken, savaşanlara; sevgiyi artırmak varken, nefreti körükleyenlere; insana hizmet varken, Şeytan'ı sevindirenlere; gül dikmek varken, çalı dikeni ekenlere.. kısaca, daha güzel bir dünyaya yaşamak varken, geri vites ilerleyenlere.. ithaf olunur.
Biz insanlar birbirimizden, ne kadar ayrılırsak; çok enteresan olarak, bir o kadar, birbirimize yaklaşır ve bir o kadar da, birbirimizle buluşuruz. “Bu, nasıl olur? Ayrıldıkça, nasıl olur da birleşiriz? ..” Eğer
şayet, “böyle bir şey, mümkün değildir.. hiç ayrılanlar, ayni zamanda birleşebilir mi? ..” derseniz, ben de, cevap olarak derim ki, “ evet, olur…”
Çünkü, bu birleşmeyi açıklamak çok basittir. İşte sizlere iki misal;
1) “Ne kadar Batı’ya gidersek, o kadar Doğu’ya varırız..” ve ayrıca,
2) “Yaratılış kanunları gereği, her şey, aslına dönmeğe mahkûmdur.”
Herkes ve hepimiz gibi; bir gün ben de, evet; bir gün, BEN’de doğdum... Artık; Dünya yüzünde, ben de.. varım. Bu var olmanın, benim için çok büyük bir önemi var. Çünkü; artık ben de, bir BİREY’din (çok daha sonra da, KUL’luk idrakine de ulaşacağım) ve de diğer bireylerle, eşit; hak, görev ve selâhiyetlere sahibim..
Ancak mes’ele bu Dünya’da var olmakla bitmiyor. Varlığımın, bir de uhrevi boyutu vardı ve bu boyuttan da, üzerime bir takım avantajlar ve haklar, selâhiyetler ve sorumluluklar.. da yüklenmişti.
Yaratılış sırrı,Yaratan’ı tanıyıp bilme ve kul’luğun idraki.. gibi. Hayat denen bir çemberde, “ilk başladığım yere; (boyut değiştirmeğe) son bir defa daha, tekrar gelmek üzere koştururken! ..” görevimi tam ve hakk’ıyla, en iyi şekilde yapabilmek için, önce; kendimi tanımaya, karar verdim.
Ben; kimim, neyim, neredenim, nereden gelip.. nereye gidiyorum? Ne için ve nasıl yaratıldım, ne yapacak, nasıl yaşayacak ve neden ölüp, nereye gidecektim? ..
“Nasıl ve nerede, ne şekilde ve ne için, kime, nasıl hesap verecektim? ..”gibi, bitip tükenmeyen bir çok soruya cevap arayıp bulmağa başladım… Siz de bu soruları, kendinize hiç sordunuz mu? Ya! .. Sahi, kendinize ne cevap verdiniz?
Yoksa, daha bu soruları hiç düşünmediniz mi? Eyvah! .. Desenize, zamanı boşa; hayat imtihanını gaflet ile geçirdiniz?
AH! .. ŞU BAYRAM GÜNLERİ, YOK MU? BENİ; DELİ, DİVANE EDEN; BENİ, DELİP GEÇEN.. BENİ, BEN’DEN EDEN.. AH! ŞU, BAYRAM GÜNLERİ! ..
BİR ÇOK ZIT’TIN VE DERDİN BULUŞARAK BEYNİMİ KEMİRDİĞİ, RUHUMU BUNALTTIĞI, NEFSİMİ HOPLATTIĞI.. BAYRAM GÜNLERİ! AH! .. ŞU, KİMİNİ GÜLDÜREN VE SEVİNDİREN.. KİMİNİ İSE, ÜZEN VE KENDİNDEN GEÇİREN.. ŞU, BAYRAM GÜNLERİ! ..
ŞU; ADINI BAYRAM’DAN ALAN GÜNLER, YOK MU? ! ! !
B A Y R A M G Ü N L E R İ! ! !
İnsan! ..
Kur’an-ı Kerim’deki bazı âyetlere göre, Allah (C.C.) insanı; halifesi, vekili, bütün yaratılan mahlûkatın şahidi ve kendisini bilsin tanısı diye,“eşref-i mahlûk! ” olarak yarattı.
Yine, Kur’an-ı Kerim’e göre; kendisini büyük bir varlık gören, fakat nefsine yenilince de; aslında çok zavallı, hırsına düşkün, sabır ve tahammülü zayıf; aciz ve zelil.. azı Cennet’lik ve de çoğu Cehennemlik olan, insan! ..
Çoğunluğu; Şeytan’ın, Şeytan’ın soyu şeytanların, cinlerin ve nefsinin oyuncağı haline geldi. Tövbe etmediği sürece de günah bataklığı içinde, çırpındı.. durdu... Allah (C.C.) eğer, Rahman ve Rahim sıfatıyla affetmeseydi belki de sadece küçük bür zümresi dışında kurtulanı olmayacak olan insan! ..
Benim de, “insan” olma sıfatım dolayısiyle, yukarıda sadece bir kısmı sayılan bu müsbet ve menfi özelliklerin tamamı, elbetteki; bende de, fazlasiyle bulunmaktadır,
İşte yukarıda sayılan; “Şeytan ve zürriyeti, şeytanlar ile akraba zürriyeti cinler, şeytanlaşmış insanlar ve nefsimin, beni; boş
Ana rahmine düşen bir sperm’in, yumurtanın zarına dokunmasiyle başlayan ve zigot ile sonuçlanan,“TEMEL ATMA TÖRENİ” ayni zamanda, “ZIT’ların oluşumu”nun da; “BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİMİ”dir.
Artık; kontak anahtarı çevrilmiş, fizik alemin bir “EŞREF-İ MAHLÛKU” daha; zaman küresinde, entropi zarfı içinde, verilen adrese gitmek üzere..büyük bir hızla yola çıkmış, kendisine tayin edilmiş rota da ilerleyerek.. Dünya’ya adım adım yaklaşacak.. ve bir gün nihayet, “DOĞMUŞ..” olacak.
Bu doğuşla beraber, çilesi de neş’esi de.. başlamış olur. Çünkü; Dünya “akıllılar için, bir çile ve ızdırap.. mahalli; Ahiretin ise, bir çeşit tarlasıdır. Dünya; ilk insandan, son insana kadar.. hep; bir çile yurdu, olmuş ve olmaya da devam edecektir. İşte, bu Dünya’nın kısa bir romanı, çilesi ve reçetesi... Reçeteleri okumasını, bilenler için…
B U D Ü N Y A’ N I N Ç İ L E S İ! ..
surprizsite.com- ŞİİR NO: 195 / 14- 02- 2010
Dünyamız; zulüm ve zulümât içinde yüzerken,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!