“Cemil Cumali Ceylan’ın yaşanmış hikâyesidir, Kendisine en derin saygı ve sevgilerimle…”
Düşünde bir elma gördü Atıf Hanım
Beyaz, buzhane tipli bir elma
Büyük bir evim kapısında asılı duruyordu
İki çocuk elmaya bakıyor
Ben yazmadım bu mektubu biz yazdık
Bizler laik bir cumhuriyetin
Demokratik vatandaşlarıyız
Soyumuz bin yıllık Türk soyu
Nice kahramanların evlatlarız
Ben yazmadım bu mektubu
Şarap
Hem haram ettin şarabı
Hem dersin cennette altın bardaktan sunacak huriler
Sen kararsızsan eğer
Ne yapsın yarattığın âdemler…
Derin nefes çekti şair sigarasından
Ve
Odanın duvarına bir güneş asıp
Dikildi ürkerek sordu…
Neden?
Ey yoldaşı güneş
Giderken ceplerime kum dolduracağım
Deniz mavi uykusuna dalacak
Giderken ceplerime kum dolduracağım
Çığlıklara dalgalar vuracak
Mavi ekeceksin göğsüne
Şakeyai unutturmadılar
Bir sabah alabora olmuş bir tekne vardı
Baş uçunda martılar
Şakayai’yi tutular ellerini bağladılar
Doğduğunda kan gibi kırmızıydı
Kesik ay gibi suskun
Kuşlar konuyor pencereme
Halimi hatırımı soruyor kaç gündür
Üşüyor penceremin pervazları
İyi ki yoksun…
Yokluğuna dahi sevinir oldum…
Kahramanlar'da:
-İzmir bitpazarı
Sanat bile yetmiş kuruştan ucuz
Edebiyat bile
Tozlu sergilerde emek yağmacılığı
Gören burun kıvırıyor
Bırakıp gelemem gülüm
Yüreğimde bir şehir oturur
Kızları oğlanları olan şehir
Yüzleri kirpikleri olan bir şehir…
Yalıçapkını kuşunu bırakamam
Tameâdût
İtirazım yarar mı ki bu hayata
Yaşanılanlara yaşanılacaklara
Durulur mu deniz durul desem
Ya da desem gökyüzüne artık yağma…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!