Deniz sahile vuruyordu,
Gece sonbahar koynunda
Sabahlar yalnız kalmış
Sanki tüm çocuklar oyunlara küsmüş
Rüzgâr yalnızlıktan delirdi
Ve
Uykusundan yeni uyanmış
Maharetli elleriyle mangalı karıştıracak
Gökyüzünden yıldızlar düşecek
Selda Baycan sabaha kadar susmayacak
İzmir uyuyacak az sonra;
Ama biz uyumuyoruz bu akşam
İllaki uzun cam bardakta olacak içkisi
Limonsuz içmez
Filtresiz sığara çekmez
Her gören âşık
Kırkına gelmiş
Kontes mi desen leydi mi?
Fetva verip miting alanlarında
Özgürlük diye
Anamın başındaki örtüyü kalkan gibi gerip demokrasinin önüne
Haremlik selamlık ayırıp kadın erkeği
Ne yoldasınız tayip bey…
Yanımdasın
Susamışsın!
Susuyorsun!
İçim içindem oynar
Ne diye bana öyle tedirgin bakıyorsun…
Dublin zaten nefsimle boğulmuş
Bu sabah yolculukları değil mi?
Öldürecek beni
Lokma düşemeden gırtlağımdan safraya
Fitilsiz sigarlar yok mu?
Katran katran zift kusuyorum
İzmir nazlı bir kadın
.........
Çünkü güneş vuruyordu tenine
Sen yatağımda kadın oluyordun
En teeddüp duygularınla
Ağlayarak seviştim seninle
Ellerin titriyordu ellerimde
Mırıl mırıl şeftali ağaçları tebessüm kokuyordu
Genç Kaji Numaruwa hünerli elleriyle mandolini dövüyordu
Üç satır yazdı Akira Kurosawa
Üç satırdan ilki ağlıyordu
Yaşlı huysuz Maji doğruldu yerinden
İlk satırda bir damla yaş aktı gözünden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!