Hava sıcak
Yapışmış tulumu terden
Muşamba gibi derisine
Bahsediyor adam
Yağ içindeki gözleriyle
Parasızlıktan
Sadece pulları Cezayir pulu
İsimsiz bir mektup
Öyle müvekkil ki
Anlatacakları kendine bile söylenmemiş
Yazanın elleri titremiş
Yazan zorlanmış
Ateş bastı titriyor gene gözlerim
Telaş olur tetiklere dokunur
Neme lazım.
Azrail’dir işaret parmağım
Hazırlanıyor
Öğlen üzeri kan içecek.
Sürdük ya birlikte
Hüzünleri hudutlar ötesine
Şimdi her biri direnişçi
Her bir isyankâr
Yıkmak istiyorlar yüreğimdeki yerimi...
Alıyorum
Sen benim için
Beni yaşatmak için
Öldün!
Bende seni minnetle alıyorum…
Kabul ediyorum!
Vakit kısıtlı
Belki bu sigara yarım kalacak…
Beyoğlu’nda bu yetim oteller niyedir
Her birinde yabancı konuklar
Bu gün var yarın yok olacaklar
Başka dilden bir şair bekler seni
İyi geceler ilham perisi
Bu gecede kırmayıp beni
Geldiğin için teşekkür ederim ilham perisi…
Çayımız kahvemiz yok ama
Hasretine kadri kahır düşen ben
Sabahında uykusuna uçkur bağlamış işçilerini özledim
Ben bu saatlerde sokaklar boş bilirdim
Magirus şoförleri uykuda derdim
Yollar boş bereket uykuya karanlık derdim
Şair Eşref Bulvarı yalnız bilirdim
Bilmediğim bir şehirde şimdi
Perdelerini çekiyorsun yağmurların üzerine…
Gündüzünden karanlık bir odanın içindesin
Ama gülüyorsun ya
Gözlerin İzmir oluyor…
Sesimde sessizliğin var
Bir İzmirli
Ben daha koyu bakıyordu
Siyahı ne çok severdi
Bir ben yakıştıramadım ona
Gözlerini gülerken gördünüz mü?
Kırık birer yıldız gibi dağılıyordu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!