İnsan nefesleriyle sürüklendim,
Bir uçurumun ucundayım;
Ey! Sevgili hayat,
Düşüyorum, noktadayım.
Şu anda gökyüzüne bakıyorum,
Bir kere görüp bir kere konuşmuş biriken
Neden bu denli sağanak, kalbimden özlem?
Neden bilmiyorum, neden duramıyorum..?
Ama çık gel işte, özledim, biliyorum.
Seni seviyorum, senden çok, kendimden çok.
Hatıramda yer vermiştim, hatırlıyorum.
Kalbimde adının yankısı belki bundan...
Karşılaştım ama, bana ilkken ilk değildin;
Seni sevmezken de sevmişim eminim!
Hangi masaldan çıkan bir prenstin bana?
Sevmek sevilmek hoş iş;
Ama hüzün cabası!
Beyni devreden eden,
Kalbin bir hatırası.
Hangi merhemim gelmiş,
Yollarda çürüttüğüm yollar, tüketti ömrümü.
Gözlerimde kör ettiğim gözler, çekti son perdemi.
Dostluklarımda maffettiğim dostlukları, bilemiyorum hiç diyeceğimi;
Söylesene şimdi ne yapmalı?
Kalbime gereken tadilatın, haddi hesabı yok.
Sevginin gözyaşlarıyla dalgalanan bu denizden
Ümitlerini son yolcusu gitti sabahki gemiyle.
Rotadan çıkan ve devrilen bir gemiyle
Elde kalan sadece arzusuydu derinden.
Yıldız kaydı ve o gitti çoktan;
Yerine göz yaşı dökmek ne çareydi?
Gerçek miyim, yalan mıyım?
Bu dünyada niye varım?
Çürümüş kemiklerimle,
İşe yaramaz bir vücuttayım.
Yaşımın en güzel yılları diye bilirdim:
İlmek ilmek etleri çekilmiş vücudumun.
Çiğnenmiş sırtımda her ânım çilekeş.
Uyuşmuş kalbimin dörtbir tarafı:
Ben yorgunum!
Ömrüm savrulmuş tenha köşelere.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!