Hayat ne kadar kıymetli imiş;
Oysa harcamak, bir dakikayı geç
Bir saniye bile, kolay değilken...
Oysa insan, gözü dönünce
Ne kadar kolay harcıyor imiş;
Her lahzada kaderini, derdini,
Hissettiğim son sözcüklerde buldum seni.
İlk kez anlamsız bir anlam belirdi, neydi?
Küçük düşlerde senle sensiz kaldım:
Aylardır, yıllardır, her dakika, her lahza...
Yârimin bana bahşettiği belliydi ama...
Elde kalan ne ki, neydi ki?
Oysa bir günlük maceraydı;
Bilmezdim bu kadar derin,
Bu kadar manalı duygularımı
Açığa vuracağını bilemezdim.
Hayatta büyük konuşmayacaksın!
Buğularından akan yaşları sil.
Sil, o gölde boğulmayım birtanem.
Sensizim ve bil ki bana her yer nem!
Seni unutmayacağım, bunu bil!
İstanbul gibi hoyrat esen bir il...
Bir heceye bir ömür...
Nasıl bir oyun ki zor?
Sen aşık derken
Maşuk nerede bir sor!
Bir ömrünü daha sınırlamadan
İşte! Elimdeki kalem,
Altında ıslanmış sayfalar;
O dayanıklı suratlar...
Her harften çıkan göz yaşına...
İşte! Yol arkadaşlarım...
Bir zaman tüneli
Esir etti beni.
Mağdur olan bendim;
Maşuğum gitmişti.
Son sürat sevgimdin.
Sana, benden çok nasıl vuruldum bilsen
Kendini unutup bu "ben"e koşardın!
Aşkın beşeriyata sunmuş halisin;
Lakin hangi meclistin sen, bileşen!
Gözler mührü bastırdı, çıkamadım.
Saatler geriye çekildi.
Gözyaşlarım tutsak oldu.
Söyle hangi söz
Tanımlardı doğruluğu?
Mukaddes bir dil,
Ama...
Kaç cümleydiki sana bu roman?
Sadece noktadan ibaret.
Oysa bir kelime de mi bu kadar yüktü
İnsana sebepsiz mazeret?
Can yaktı, canım acıdı;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!