Bir toprak kokusunda buluşan yalnızlığımın
Asırlar boyunca meydan okuyan buluşması.
Saltanatına isyan etmiş hükümdar misali,
Yine baştayım, bunca yine boştayım!
Sensizim, garip haldeyim kaç hânımca.
İnsan güveniyor birisine;
Oysa, borçlu kalıyor yine!
Bir helallik borcum varmış;
Ama borcumu demeyeceğim!
İnsan hayatıyla cebelleştiğinde,
Bekledim, bekliyorum, bekleyeceğim!
Zaten beyninde yer vermiştim.
Haklısın dedim ama...
Yeterince sanma ki besledim!
Tarif ettiğim şey: mutluluk.
Bizde de belki
Vardı bir plan;
Ama hayat be!
Sen ettin plav.
Kaşık kaşık mı?
Ay parlaklığı kadar güzel çehre...
Ey güzel çehre!
Izdırabın dindi mi, söyle.
İnsiyatiflerin yumağı olmuş bedende,
Olacakları engelleyemiyor musun, söyle.
Özgürlüğün kısıtlandı, benim de...
Nedir çeken bizi?
Bilinmez aslında.
Anladım gizemi:
Hüzn çeker insana!
Dolaştım dal dala...
Hani imkansız bu imiş ya;
Balığın gönlü çöle imiş..!
Şimdi hangi yol deva bana?
Ki sana yaklaşamadım ya!
Bir adım gelsem yandı eller.
Toplandığı sanıp yıkılmak mı?
Yıkıldığını sanıp toplanmak mı?
Hangisi doğru hangisi çıkmaz yol?
O kadar isterdim ki kaybolmaya!..
Yokken mi refaha kavuşacak?
İlham intaktır aslında,
Konuşur durur karşında.
Ruhken ekber-i nefesin
Susturma dökülsün susma(!)
Duyabilmek de marifet!
Gönül, milyon nara ezgisiyken sana
Susmak ne fayda, cânanına?
Sevgi mi, sevmek mi; bî hikaye temalı...
Hadi anlat, dinleyelim bu alaturkayı...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!