İstanbul’a sis çöker,
yüreğe hazan düşer.
bulutun adı kasvet,
gönüle hüzün düşer.
simsiyah olmuş deniz,
çırpındıkça çırpınır.
Biryerlerdeyim; pusulasız iklimsiz
Biryerlerdeyim ki; yönüm tarifsiz
Kesiyor yollarımı ecinler, kaldırımlar
Çakıyor beynimde apansız yıldırımlar
Ne yana varsam,çıkmayan yollar
Alın götürün diyorum,
Deli çaylar gibi,çağlayıp aktım
Şiirler büyüttüm,şarkılar yaktım
Sabırla bekledim,yollara baktım
Herkes anladı da,sen anlamadın
Sözler boğum oldu,dil yârelenir
Sevda denen lanet illet
Sabır taşı ol da sabret
Anlaşılmaz bu melanet
Yüreğimden vurdu beni
Uyku tutmaz geceleri
kediler, kediler
siyah kediler
sokağın kıralı
biziz dediler
siyah kediler
karakediler
Şu fani dünyadan, acep ne buldum?
Bir vefasız yarin esiri oldum.
Bilmem bulmak için çok mu aradım?
Sonunda sevdayla hicranı buldum.
Allah’ım gönlümün suçu ne idi?
Ezan çiçeğinin açtığı kadar
Açsaydın ömrümde,ne olurdu yar
Kelebeklerin,kısacık ömrü kadar
Uçsaydın gönlümde,ne olurdu yar
Gel artık bitsin,kederim ey yar
Soğuk iklimlerin,sıcacık yüreğisin
Bütün ihanetler,bırak sende erisin
Bembeyaz bir sevda,zirvelerin gülüsün
Baharın özlemi,karçiçeğim,kardelen
Ulaşılır sevdam,çocukluk aşkım
Yazmışsa ezelden Levh-i mahfuzda
Silmeye mecalin olur mu sandın
Ayrılığı kaderde yazmışsa Hûda
Ermeye fermanın olurmu sandın
Ol ve öl emriyle Kadir-i mutlak
Büyük Meclis toplanmış, sorun çözmek hay’ında
Kim ne diyorsa desin, benim aklım ‘’mayın’’da
Öküz kasabı kesmiş, bütün işler ray’ında
Çözdük sorun kalmadı,takıp kaldık ’’sayın’’da
ne güzeldi....haylamiydi gerçekmi bilinmedi.....tebrikler...teşekkürler....
ne güzeldi....haylamiydi gerçekmi bilinmedi.....tebrikler...teşekkürler....