Yosunlu bir durgun göldüm
Sular da aksini gördüm
Yolları ikiye böldüm
Akıp gittim su misali
Dolunayla dolup taştım
Kırık testi içinde, dev sevdalar büyüttüm
Silmek için yâdımdan, hep kendimi avuttum
Hasret dolu günleri,taş dibekte övüttüm
Unut dedi çil horoz, unutmayı unuttum
Hamalıyım ben artık, yükü ağır bu dengin
Havalandı gönül kuşum
Daha yere inmez gayrı
Bir sevdaya tutulmuşum
Onmaz artık yâr’den ayrı
Hayallerim düşer suya
Bir meltem olup şu, deli gönlüme
Dol dedim sadece, taş demedim ki
Hasretinle yanan, garip gönlüme
Bahar ol demiştim, kış demedim ki
Aşkı muhabbetle, canı mest eyle
Uzun mu uzun,bitmeyen yollar,
Gurbeti sılaya bağlayan yollar,
Alınca bağrına hasret canını,
Sonra için için ağlayan yollar.
Yol mu suçlu bilmem,yoksa yolcu mu?
Tam yirmi yıl oldu senden uzakta
Kalmadı dermanım elde ayakta
Ya bir akşam üstü,belki şafakta
Bekle beni geleceğim yasemen
Görsen de merhaba deme istemem
Hercai düşlerden kaçtığım anlar
Bir çiğ tanesinde saklıydı sırrım
Gergef gibi işlenmiş eski zamanlar
Geçmişten geleceğe mirastı kahrım
Omuzuma yüklenen çile denginin
İmgesel devinim,
Simgesel kaygı,
Anlamsız, gayesiz
Gizemli laflar...
Sanırsın ardında
Manalar saklar…
Gözünde yaş görsem, yüreğim kanar
Ağlarsan yıkılır, bu dünya yanar
Yaralı bu gönlüm, hep seni anar
Nemli bakışınla, soldurma beni
Ey maral bakışlım, ey yürek sızım
Uzadıkça yollar,bulmaz nihayet
Kavurur içimi yakar bu hasret
Ahvalimi bilmek istersen şayet
Sahra suyu bekler,ben seni gülüm
Kaldım uzaklarda yol sana gelmez
ne güzeldi....haylamiydi gerçekmi bilinmedi.....tebrikler...teşekkürler....
ne güzeldi....haylamiydi gerçekmi bilinmedi.....tebrikler...teşekkürler....