Bülbülün güzellemesine kanma
Bülbülden geçip sen bana gel bana!
Bülbülün yüreği dikenden delik deşik
Benim yüreğim gül koklatır sevik sevik
Hediyesi dersen aşk sarması delilik…
Açlık zıpkın gibi saplandı mideme
Bari şiir dolması sarayım kendime
Gel gör ki ne çare
Küf kesmiş dilim biçare;
Şişman tanrılar karnavalında
Yol da yürür vermez mola
Yorgun bir özlem anında
Pişmanlık sarmaksa ardına
Az sonra kaybolmaktır aslında;
Bari içimdeki umut dellenmeli
Hayal geçidim kilitte
Düşünen sözüm bitikte
Geri dönmek umuda ihanet
Beklemekse kadere inayet.
Adımlarım sessiz
Derin bir özlem tüter gecenin ıssız koynundan
Yıldız titremleriyle pullanan suya yansıyan
Zarif bir hüzün eğilir beyaz kuğu boynundan...
Gül dökümlü hayallere ilmek ilmek
Kayan yıldıza bağlanan bin bir dilek…
Özleminle yanan şafaktan
Gönül yakam tutuşur aşkından
Gül buğusu sevdan tüter ufuktan…
Daldığım derya ateş acunu
Kalbim yırtık yelken umudu
Sürüsüne bereket
Sokaklara taşmış
Burun buruna çatmış
Sümüğünü çeken zıpzıplar;
Macun şekerli minik eller
Çelik mavisi aynalar çatlar
Çatal çatman şimşekler patlar
Gökler gürleyip kararır ya birden
Soğuk bir esinti geçer ensenden
Pıtır pıtır yağmur irileri
Dillerim bağlandı
Elini çekerken elimden
Ağzım açık kaldı
“Gitme kal!” diyemeden.
Düşe kaldım ayrılık çatağında
Seni yazdım özlem ateşimle
Yıldızdan yıldıza adın geçe
Hayalini resmettim göklere
Tanrı’ya hediyem olsun diye…
Ne var ki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!