1953 doğumluyum. Hicri muharrem ayında doğmuşum; Miladi aylardan hangisidir bilmiyorum; nüfusa 22 Temmuz düşülmüş. Oysa anam der ki ben doğduğumda göbeğime kar yağmış. İnebolu Üçevler Köyü'nde virane bir evde doğmuşum.
İstanbul'a getirildiğimde 6 yaşındaydım. Bir müddet kapıcı dayımın kalorifer kazanı yanındaki tek oda içinde kaldık. Sonra Osmanbey Ebekızı sokak adresli yerde bir gecekondu yaptık. Tek odalı. Oraları ta Beşiktaş'a kadar teneke mahallesiydi o zamanlar. 1960'lar...
Şişli On Dokuz Mayıs İlkokulu'nu bitirdim. Parasız devlet ...
Basitçe açılıp manadan
Kalbini sükseye bağlamadan
“Seviyorum” diyeceksin doğrudan;
Aynada sivilcen pörtlese
Basitçe gülümse
Hatırlamak içinse yavaşlar
Unutmak için hızlanır insan
Belki de ondan koştura yaşar
Ne de olsa çoktur hatırası pişman
Unutulmaya kerteli kelek bir zaman…
Kaybolan değildim yokluktan
Gene de bir hiç kaldım varlıktan
Hiçlik afakı zamanın sonuna varanda
Görünmez oldu beylik soyu benlik aynamda
Onlar ki alışkanlıkta yapışıp kalmışlar
Risk alıp modanın rengini atmazlar
Aynı yolun yolcusu katar katar
Aynalı taşlara basan adımlar
Farklı olana yanaşmayan onlar,
Yavaş yavaş ölürler…
Bir bakışınla yandı yüreğim
Buram buram aşk tüterim
Akşamı bekletmesen
Şimdi gelsen ya hemen!
Gülüm!
Her On Sekiz Mart
Gene çekmiş hüzün perdesini
Hazin bir geçmiş zamandan
Özlem buğusu kısık gözleri
İçin içine ağlayan anılardan;
Bir bakış attın gözlerinden
Destursuz geçtin kalbimden
Kuruldun gönül tahtıma bengiden;
Gözlerim gözlerinde kaldı rehin
Ağlamaya korkarım
Canan ki canda sır kalmış
Vicdan ki sırtı dönük ayna
Ve nefret ekilmişse Nisan’da,
Ne fark eder hepten mutlu olunsa?
Karnı guruldarken karşı komşunun
Hepten de haktan değildi canımın çektiği
Sihirli fasulyeden pilaki istemişti
Benim ekşili meşrebim;
Yetmedi çakallar sofrasına oturmak
Kesmedi kurt sürüsüne çoban olmak
Bilemedim nedendi hâlâ vicdan buruk...
Nefreti yaz tuvalet kâğıdına
Çekiver sifonu gitsin kubura
Sabuna yaz ki hiddeti
Köpüğe salsın şiddeti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!