Tasalanma, iyiyim ben.
Her şey inan çok güzel.
Bir ağaç gibi dimdik,
Ayakta gidiyorum ecelimle randevuya.
Şimdilik merak edilecek hiçbir şey yok,
Her şey olağan;
Büyüsüne kapıldığımız bir oyundur hayat,
Hayat,yenilmek için daha çok erken diyerek,
Ayakta durmaktır inadına.
İnadına baharı beklemektir,kışa aldırmadan.
Umutları yitirmemek,yüreği kaybetmemektir.
Oyunlar yalancı kahramanlarla doludur
En ıssızın da gecenin,
En amansızın da soğuğun,
Bir gün;
Bir sabah uyandığın da,
Bahara durur ağaçlar.
Umudunu yitirme.
Seni terk etmek istiyorum;
Ama şimdilik hava, o hava değil.
Bir kere şimşekler çakmalı o gün
Ardından gök gürlemeli.
Gökyüzü yaklaşmalı yeryüzüne.
Yağmur ormanları yanmalı.
Son bir şanstı onun için aslında.
O sabah onunla öyle dolu uyandı ki...
Ve hemen kararını verdi.
O simitçiye gidecekti.
Mutlu günlerindeki gibi.
Eğer ki içinde taşıdığı da hâlâ
Herkesler gelsin,
Sen gelme emi(!)
Hem belki gelirsen,
Karşılıklı oturur türküler söyleriz.
Bakarsın ben gözlerinin içine içine bakarım.
Bakar, bir şiir yazarım.
Bu gece bütün ağırlığını çekip alıyorum üzerimden.
Bir kuş kadar hafif,
Bir kafes kadar küçüksün gözümde.
Küçülmeyi sen seçtin.
Oysa ben hep seni büyütmüştüm,
İçimin uçsuz bucaksız kırlarında.
Ben seni doğdun diye sevmedim ki…
Doğmasan da ben seni seviyordum.
Varlığından haberim olmadan,
Seni diliyordum Yaradan’dan,
Ve sen o gece karşıma çıktın.
Ya da çıkardı Yaradan.
Bugün,burada bu ilanı herkesin duyması için veriyor,
Daha da ötesinde cümlenizden helallik diliyor,
Ve bütün gerçekler bu beyanımda olduğu gibi biline istiyorum.
Şöyle ki dostlar,dostum olmayanlar ve de olamayanlar:
Bugüne kadar bendeleriniz tarafından sebeb olunmuş,
Gerek haklı gerekse de haksız yere
Boş ver şimdi şarkıyı, türküyü hatta şiiri.
Boş ver batsın güneş, olsun yine bir akşam…
Akşamın siyah resmini çiz tüm tuvallere.
Çünkü hissedip, görüp, duyup, anlayabilene,
İnceden bir şarkı, derinden bir türkü;
Hüzünden bir şiirdir akşam…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!