Anne uyan,
Hem de şimdi, yüreğim kanarken uyan.
Uyanda barışa, sevgiye, umuda inanan,
Gelecek güzel günlere inanan kardeşler doğur bana.
Uyan anne, uyan;
Yurdum kan gölüne çevrildi alçaklar tarafından,
Sen gidince değişti her şey,
Oysa sen varken ne kadar da güzeldi hayat.
Bayramları iple çeker,
Sen geleceksin diye, gelmeden hülyalara dalardık ailece.
Sonra da çıka-gelirdin ansızın bir bayram arifesi.
Koşa koşa aşağı inip karşılar,
Şimdi eminim ki çok daha mutlusundur;
Daha aydınlık sabahlara uyanıyor,
Daha parlak güneşleri doğurtuyorsundur odana.
Üstelik tavanda asılı duran avizelerde üzerine yürümüyordur.
Hani ayrıldık, bitti ya her şey.
Hani bir balığın sığ denizde yüzdüğünü,
Şimdi her şey nafile…
Herkes kendi yalnızlığı,
Ya da kalabalığıyla;
Karanlık ya da aydınlığı ile baş başa.
Vakit epey geç olmasına rağmen,
Ne perdesini çektiğimiz bir odamız,
Hep onu bekledin gelecek diye,
Yeniden bir umut verecek diye.
Sevgilim, bir tanem diyecek diye,
Aldanma boşuna, çöplüğüne dön.
Sen yaptın elinden ne geliyorsa.
Sallanmadan dur karşımda,
Sen düşersen ben ölürüm.
Bir sevdasın ki başımda,
Vazgeçersen ben ölürüm!
Boyu güzel, huyu güzel,
Hani sen gittin ya,
Hani o gece nedensiz;
Belki de kendince nedenli.
Gideceğim deyip,
Düşün dememi dinlemeyip.
Düşündüm gideceğim,
-Sen neyi seviyorsun? diye sordum.
-Seni dedi.
-Peki, acıtıp, acıtılmayı daha çok seviyor olamaz mısın? diye ekledim.
-Niye ki? dedi.
-Acıttığımda anlarsın dedim.
Canın acıyınca, canımın acıdığı...
Sevgi anlatmak değil,
Anlamaktır da.
Anlatılanı kulakla değil,
Yürekle dinlemektir.
Yaklaşmaktır,
Uzaklaşmak değil.
Beni bana bırakma ey yar,
Beni bana bırakma!
Beni bana bırakırsan,
Kendimi kendimden zincirlerle bağlar,
Sonra da yakarım;
Yüzümün aydınlıkta kalan tüm yanlarını.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!