Ne tart ne ölç.
Neyse o, oysa o;
Değilse değil.
Olabiliyorsan su gibi ol,
Su gibi aziz ol.
Değilsen kendini bil,
Şimdi ben kalkıp gidersem,
Sen de benimle gelecek misin?
Yada uzanıp başımı yastığa koysam,
Sende benimle başını yastığa koyacak mısın?
Her şeyi unutsam,
Hiç bir şeyi aklıma getirmesem,
Kocaman bir yalnızlık;
Dibi sonu olmayan,
Uzanılamayan,
Dokunulamayan bir yalnızlık.
Çığlıklar yükselen,
Ama duyulamayan bir yalnızlık.
Söz odur ki özüne inilmedikçe bilinmez.
Öz odur ki köz olmadıkça sırrına erilmez.
Köz odur ki yanmadıkça kül olmaz.
Kül odur ki olmadıkça kul olunmaz
Yan gönül yanda köz ol, geçte kül ol.
Söyle söz ol, ister diken, ister gül ol.
Orada mevsim kış be gülüm
Çok olmuş sardunyaları içeri aldığına
Buradaysa bastırdı bastıracak
Artık güneş ısıtmak için doğmayacak
Manzaradan başka bir anlamı olmayacak
Sonunda baharda yok
Ya Sen Nerdeydin
Bugün yine seninleydim,
Erken uyandım yanımda sen varsın diye,
Kollarım başına yastık olmuştu,
Saçların burcu burcu kokarken.
Seni hiç şaşırtmadım sevgilim.
Ne zaman küsüp gittinse benden,
Dönüşün hep aynı yerde oldu;
...Bıraktığın yerde buldun beni.
Ama artık seni şaşırtmaya karar verdim.
İlkini bugün yaptım;
Evet, büyük sevdim ben,
Haksız değildin sevgili;
Sevdiğim her şeyi büyük sevdim…
Ama seni herkeslerden büyük sevdim,
Son sevdiğimdin.
O bir şiirdi
Ben yazmış
Ben işlemiştim mısralarıma
Lakin öyle bir andı ki gelen
Artık bir şiir olmadığı gibi
Şiirime mısra
Mualla 1(3) 1
Mualla, Mualla, Mualla…
Yanışım, yanılışım, aldanışım.
Yok, yere, yok hükmünde sözlerine kanışım,
Hayatımın yanlışı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!