Mevlana değilim ben;
Yüz bin kez tövbeni bozup,
Yine de bozmak için dönemezsin bana.
Gelirsen başıma taç olur,
Gidersen defolup gidersin.
Defolup gidenler başıma taç ol(a) mazlar.
Öldürmesen ölür müydün aşkı?
Çünkü ben hiç kimseye ölmedim,
Sana öldüğüm kadar.
Birde ben en çok gözlerini sevdim,
Gözlerime sevgi ile baktığı zaman.
Ve ağlamadım hiçbir şeye sana ağladığım,
Sen gittin ve büyüdüm ben anne.
Belki de büyümem içinmiş bırakıpta gidişin.
Öğrendim anne,
Sen gittin ve ben çok şeyi öğrendim.
Mesela zor olsa da sensiz yaşayabilmeyi…
Ki sensiz yaşayabiliyorsam,
Nerdesin,
Nasılsın,
Neler yapıyorsun bilmiyorum.
Ki pek bir önemi de yok;
Nerde, nasıl olduğunun,
Ve neler yaptığının;
Dön ya da dönme,
Gel ya da gelme,
Bil ya da bilme!
Umrumda değil;
Umrumda değilsin!
Git diyen olmadı ki sana,
Bugün,
Ben üzüleceğim,
Sen ise yarın.
Çünkü sen benim,
Bugünümdün.
Ben ise senin,
Şimdi dilediğince mutlu olup,
Gurup duyabilirsin kendinle;
Özlediğim kadın değilsin artık!
Bundan böyle sensiz akacak bu hayat nehri.
Sensiz akıp, sensiz karışacak,
Ölüm denilen sonsuzluk denizine…
Sen çaresizlik nedir bilir misin sevgili?
Elinin kolunun bağlı olması,
Sessiz bir çığlığın boğazını kuşatması,
Kelimelerini cebinden çıkaramamak,
Haykırmak isteyip de kimselere haykıramamak.
Bir kafese kısılıp kalmak yâda;
Daha Ölmedim ki
Yazarsam yürekten yazar,
Seversem yürekten sever,
Yaşarsam yürekten yaşar,
Ölürsem yine yürekten ölürüm…
Yalnız aylar değil, mevsimler geçti
Takvimler yıl dedi dön artık geri
O gün doğan kuzular kurbana düştü
Kulun kurbanın olayım dön artık geri
Yokluğun bağrımı döndürdü küle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!