Öyle bir yerdeyim, her şeye yakın,her şeyden uzak.
Öyle bir yerdeyim; güneşe yakın, rüzgara uzak.
Rüzgara yakın, güneşe uzak.
Öyle bir yer ki burası;
Yanarken; ateşe yakın, suya uzak,
Donarken; suya yakın, ateşe uzak.
Neden vazgeçilmezdirler?
Vazgeçemediğimizden.
Vazgeçersek de,
Vazgeçilmez değildirler ya;
Vazgeçtiklerimiz...
Boş ver yüreğim,
Boş ver be gitsin!
Neyi geriye döndürebilirsin?
Hangi gideni döndürdün geriye?
Gitmedi mi ki gidenler?
Kimi atlı, kimi yaya;
Sevgimi bir gül gibi taşıdın,
Soldurmadınsa yüreğinde,
Yollarıma baktınsa,
Bir gün çıkıp geleceğim diye.
Bil ki sevgini hâlâ,
Gül gibi taşıyorumdur yüreğimde.
Kör değildir hiçbir karanlık,
Aslında kör olan bizleriz.
Ve her karanlık içinde saklar,
Umut dolu bir aydınlık!
Ben umut şehrinde,
Dedim de ne oldu,
Aydınlık bir gün mü gösterdin?
Ya da olduğun müddetçe başımı göğe mi erdirdin?
Çektirmeden ne verdin bana elemden başka?
Ekmek arası zehirler yedirip,
Ketçap niyetine kan sıkmadın mı kuru ekmeğime?
Bakma sen şarkılara,
Türkülere ve hatta şiirlere.
Bazen onlarda ne dediğini bilmez senin gibi.
Sen de bir keresinde Seviyorum demiştin,
Güya “Şarkı söyleyeceğim” diyerek.
Hem ben hep söylememiş miydim sana,
Sen şimdi yoksun
Bilmem saat kaçı gecenin
Ben yine aynı yerdeyim
Bir bıçağın sırtında yaşıyorum
Bir rüzgar değse düşeceğim avuçlarına
Bütün rüzgarlar alnımın ortasına esiyor
Rahatlayacak mıyız?
Rahatlayacağız.
İkimizde mi?
Evet, ikimizde.
Peki, ne zaman?
Ya, birbirimizin olunca…
Unutma çocuğum,
Bütün yağmur damlaları bulutların için(d) e saklanır,
Ve vakti gelince toprağa inerler.
Belki bir çiçeğe,
Belki de bir ota can vermek için.
Yıldızları da unutma çocuğum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!